Oslo’da yapıldığı söylenen toplantıya katılanlar hakkında sert ifadeler kullanan Devlet Bahçeli, “Yeni bir çözüm süreci için kendini akil sanan zeka özürlüler bu kış kıyamette niye Oslo’ya giderler? Kandil’e gitseler kendilerini yormazlardı. Yine bildik isimler sahnededir. Yarım akıllı çürük akiller, Türkçe konuşuyorum, kulak verin; çözüm süreci gömüleli çok olmuştur, şansınızı fazla zorlamayın” dedi.
Yeni bir çözüm süreci için kendini akil sanan zeka özürlüler bu kış kıyamette niye Oslo’ya giderler? Kandil’e gitseler kendilerini yormazlardı. Yine bildik isimler sahnededir. Yarım akıllı çürük akiller, Türkçe konuşuyorum, kulak verin; çözüm süreci gömüleli çok olmuştur, şansınızı fazla zorlamayın. İsterseniz PKK’ya katılın ama Türk milletinin sabrınız zorlamayın. Milletin şamarını yerseniz Oslo’yu da İmralı’ya görür kendinizi dağda bulursunuz.
MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında önemli açıklamalar bulundu. Bahçeli açıklamasında, “Bu milletin sabrı taşarsa herkes kaçacak delik arar” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günüydü. Engelli olmanın ne demek olduğunu samimiyetle dikkatle analiz ettik. İstiyoruz ki bütün engeller kaldırılsın. Engelli kardeşlerimiz hayata tutunma iradeleriyle her türlü takdir ve övgüye layıktır. Sevgi varsa saygı varsa engel yoktur. Parti olarak Engelli kardeşlerimizle ilgili yapılacak her kanuni düzenlemenin arkasında duracağız.
Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 84. Yılını yarın kutlayacağız. Kadının siyasette temsili gecikmiş olmakla birlikte alınan kararın reform niteliğinde çığır açan bir stratejik hamle olduğunu söyleyebiliriz. Kadınlarla erkekler yaşadıklarını toplumun işleyişini gözetme ve belirleme sorumluluğuna sahiptir. Türk kadının siyasette daha etkin olması için üzerimize düşeni yerine getireceğimizi ilan ediyorum.
KADINLAR KADAR MEDENİYİZ, GÜÇLÜYÜZ, HAYSİYETLİYİZ
Kadınlık onuru aynı zamanda insanlık onurudur. Bir taraftan kadınların seçime ve seçilme haklarıyla ilgili kazanımlarını överken diğer yanda kadına yönelik şiddeti konuşuyor olmak hüsran verici bir çelişkidir. Şiddetin hedefi haline geliyorlar. Meşhur bir kadına yönelik şiddet günlerce medyada yer buluyorken nice talihsiz kadının yaşadığı ıstırap gün yüzüne çıkarılamıyor. Kadın cinayetlerinin, kadın-çocuk istismarının yükselişi utanç duyulması gereken bir ilkelliktir.
SEFALET, AÇLIK, YOKSULLUK VAHİM BİR TEHDİT
Sosyal gerginlikler, toplumsal karmaşalar, ticaret savaşları, ekonomik cepheleşmeler yoğunlaşmakta ve hatta yaygınlaşarak devam etmektedir. Beşeriyet hem birinci hem de ikinci dünya savaşı öncesi kutuplaşmaların benzerini yaşamaktadır. Avrupa diken üstünde, Kafkaslar kanayan yara, Ortadoğu yangın yeridir. Hakkaniyete saygı kalmamıştır. İçinde bulunduğumuz çağ huzursuzluk çağı olmaya namzettir. Sefalet, açlık, yoksulluk vahim bir tehdit durumuna ulaşmıştır.
G-20 ZİRVESİ’NE TÜRKİYE DAMGA VURMUŞTUR
İnsanlık ortak akılda buluşmazsa artan risk ve tehlikeler beşeriyete öğüterek yutacaktır. Bu sürecin kazananı küçük bir elit tabaka olacaktır. Bu şartlar altında 13. G-20 Zirvesi Arjantin’de toplanmıştır. Adil ve sürdürülebilir gelecek temasıyla toplanan G-20 Zirvesi’ne Türkiye damga vurmuştur. Sayın Erdoğan’ın hak ve adaleti gözetmeyen bir sistemin devam etmeyeceğine vurgu yapması çok önemlidir. Biz bu düşüncelere aynen iştirak ediyoruz. Fırat’ın doğusunun bölücü terör örgütünden kurtarma iradesinim G20’ye taşınması takdir edilecek bir duruştur.
BUNUN ADI TERÖR AJANLIĞIDIR
Türkiye-ABD müttefiktir. Ancak ABD müttefiklik hukukuna duyarsızdır. Türkiye sınırının hemen dibinde Suriye’nin kuzey doğusunda gözlem noktaları tam bir rezalettir. ABD kimi kimden korumaktadır. PYD/YPG lehine gözcülük yapması ne hukukla, ne adaletle, ne de ittifak onuruyla bağdaşmaktadır. Türkiye hiç kimsenin himayesine ihtiyaç duymayacak bir devlettir. Gözlem noktalarının kurulmasının amacı, Türkiye’yi izlemek, perdelemektir. Bunun adı terör ajanlığıdır, terörist seviciliğidir. Ok yaydan çıkmıştır. Gözlem noktalarından Türkiye’yi izleyen ABD derin bir çukurdadır. Bu devletin sabrı bir taşarsa herkes kaçacak delik arayacaktır.
ÖNCE İŞLEDİĞİ VAHŞİ CİNAYETİN BEDELİNİ ÖDESİN
Gözlem noktalarını finanse edecek Suudi Arabistan Allah’tan korkuyorsa önce işlediği vahşi cinayetin bedelini ödesin. Kılıç dansıyla belki bu günler kurtarılmış olabilir ancak bunların hiçbiri muhatabına onur sağlamaz, şeref katmaz. Gerek Suudi Arabistan’ın gerekse Birleşik Arap Emirliklerinin 15 Temmuz’a nasıl baktıkları sır değildir. Şimdi de ABD’nin gözüne girebilmek için terör örgütlerine destek vermeleri alçaklıktır, kepazeliktir.
Güncelleme Tarihi: 04 Aralık 2018, 20:15