İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 31 Mart seçimleri sonrası bu çoğrafyanın ya bedel ödeyeceğini ya da mükafatlandırılacağını söyledi. Bakan Soylu, Türkiye'nin kendinden umut bekleyenlerin coğrafyası olduğunu kaydetti.
AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları Başkanlığınca, Gençlik Parkı'nda Necip Fazıl Salonu'nda düzenlenen "Sandık Eğitimi" konulu programa katılan Soylu, burada yaptığı konuşmada, etkinliğin kendisini gençliğine götürdüğünü, kendisinin de gençlik yıllarında benzer programlar düzenlenmesine katkı verdiğini söyledi.
Soylu, kendisinin gençlik kollarından görev aldığı dönem ile bugünkü dönem arasında belirli farklar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Ben Doğru Yol Partisi'nde bulundum. Özellikle 1980 ve sonrasında çok dayak yemiş bir parti. Amerika'dan yemiş, askerden yemiş, şuradan yemiş buradan yemiş. Uslu bir çocuk haline gelmiş. 1980 ila 1987 arasında yasakların kalkması için Erbakan, Demirel, Türkeş yaptı, kısmen Ecevit yaptı. O dönem siyasetin hedefi, hayat standardı daha yükselsin, Türkiye'ye şunu yapalım, biraz muhalefetle beraber atışmalar, çatışmalardı. Yani bir siyaset yapma biçimiydi ama bugün çok farklı. Bugün en büyük avantaj Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği. Onu şöyle ifade etmem lazım, Recep Tayyip Erdoğan sadece siyaset yapma biçimi vaaz etmiyor. Aradaki fark şu, Recep Tayyip Erdoğan, bir hayat biçimi vaaz ediyor. Önemli bir şey söylüyorum. Sadece vaaz ettiği Türkiye'nin dünya ile rekabeti falan değil, Recep Tayyip Erdoğan her bireye bir şey vaaz ediyor. Kimine diyor ki 'sen sigara içme', kimine diyor ki 'bizim nesle ihtiyacımız var, çocuk yapın', kimine ahlaklı olmayı, kimine faziletli olmayı, kimine kadınlara ne kadar nezaketli davranması lazım gelindiğini, kimine gençleri önemsediğini, kimine toplumumuzun bütün taraflarının nasıl kucaklanması lazım geldiğini... Bir hayat biçimi vaaz ediyor."
"Biz dünyada bizden umudu olan herkesin milletiyiz"
Soylu, 31 Mart'ta yapılacak seçiminin Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın kaderi açısından da önemli olduğunu ifade ederek, "Bu coğrafyada hiçbir karar tesadüf olamaz, her karar önemlidir. Bizim her kararımız sadece siyaset yapma biçimimize değil, hayat biçimimize sirayet eder. Ya bunun bedelini öderiz ya da bunun mükafatını görürüz. Bu kadar açık ve nettir. 31 Mart seçimleri tam da böyle bir seçimdir." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti ile MHP'nin sadece Keçiören Belediye Başkanlığını kazanmak için bir araya gelmediğini anlatan Soylu, şunları kaydetti:
"Yerel seçim elbette önemli, seçeceğimiz belediye başkanı önemli. Namus ehli olması, dürüst adam olması önemli, yetenekli olması önemli, çevre bilinci olması önemli, şehirciliği bilmesi önemli. Esas bizim bir araya gelmemizin sebebi, yedi yıldır anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeleri. Yapmadıkları kalmadı. Bir düşünün eğer Gezi olmasaydı Türkiye'ye gelecek uluslararası doğrudan yatırım miktarı ne kadar olurdu, kendi insanımız ne kadar ne kadar yatırım yapardı? İşsizlik ne kadar azalırdı? Eğer 17/25 olmasaydı, eğer 6-7 Ekim olmasaydı, eğer 15 Temmuz olmasaydı neler olurdu? Bu dönem rutin çalışmalarla geçirebileceğimiz bir dönem değil. Onun için ülkenin cumhurbaşkanı gece ikiye, üçe kadar çalışıyor. Açığımızı avlarlar, kararsızlığımızı, zafiyetimizi avlarlar. Biz sadece kendi topraklarımızın milleti değiliz. Biz başta İslam alemi olmak üzere dünyada bizden umudu olan herkesin milletiyiz. Eğer buna böyle bakarsak biz sonuç alabiliriz."
Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2019, 00:56