Mustafa Akgören: “Maalesef kulüpleri gerçek sevdalıları tarafından yönetilmiyor. İstisna olanlardan özür diliyorum ama gerçek bu. Türkiye’de kulüp başkanlıkları ve yöneticilikler maalesef üç farklı hedef doğrultusunda yapılıyor. Siyasi hedefler, sosyal anlamda tanınırlık hedefleri ve ticari hedefler nedeniyle insanlar kulüplerde yöneticilik yapıyor. Kulüpler öz evlat muamelesi görülüp idare edilmediği için bu kadar borçlu şekilde geldiler. Türkiye’de büyük ve köklü camia diyebileceğimiz çok fazla kulüp yok. Bu doğrultuda en fazla 15 kulüp ve camia sayabiliriz. Bunlarında hepsi borçlar ve sıkıntılar ile gündeme geliyorlar.

Günlük başarılar için yöneticilik yapan insanlar nedeniyle bu kulüpler çok borçlu duruma geldi. Futbolculara verilen çok yüksek rakamlar, sorumsuzca yapılan harcamalar. Öyle anlaşmalar yapılıyor ki inanılır gibi değil. Türk futbolcu ile Dolar ve Euro anlaşma yapmanın mantığı nedir. Çıksın bir kişi bana anlatsın. Bütün gelirler Türk lirası ama futbolcuyla yapılan anlaşma döviz kuru ile. Euro kuru 3 lira iken yapılmış sözleşmeden kaynaklı borcu biz hala ödemeye çalışıyoruz. Euro bugünlerde 9 lira. Yani 3 katı ödüyoruz. Faizler ve diğer masraflar da cabası. 10 liralık borç 70-80 lira oluyor. Bu kulüpler işte böyle detaylar nedeniyle bu kadar borçlu durumdalar. Her sene şampiyonluğa oynayan 4 takımın 14 milyar TL borcu var. Kulüplerin gelirleri 10 lira ama yaptıkları harcamalar 25-30 lira. Düzen de böyle devam ediyor. Bunu söylediğin zaman da ben kötü oluyorum. TFF’de düzenlenen toplantıda ben bunları anlattım. Bazı insanların hoşuna gitmedi. Eskişehirspor'un bir sezonluk futbolcu maliyeti 6,5 milyon TL. 36 futbolcunun maliyeti bu rakam. Rakiplerimiz sadece bir futbolcuya bu rakamı veriyor. Bu ortamda biz rakiplerimiz ile nasıl mücadele edeceğiz. Bu rakamları futbolculara veren yöneticiler yarın, bir gün bırakıp gidecekler ve borç kulübe kalacak. Sonra o kulüplerin sonu da Mersin İdman Yurdu, Orduspor, Karabükspor, Gaziantepspor gibi olacak. Yazık günah değil mi. Bunun hesabını TFF sormalı. Kulüplerin gelir gider dengesi sorulmalı diye TFF başkanına iki kere söyledim. Kendisi haklısınız diyor ama bir türlü bu hayata geçmiyor.

TFF 1.Lig’de bir kulüp ortalama 12-13 milyon TL gelir elde ediyor. Kulüpler bir de sponsorluklar ve diğer yöntemlerle gelir elde edebiliyorlar. Diyelim ki 30 milyon TL gelir sağladın ama 70 milyon borçlandın. Aradaki 40 milyon kim ödeyecek diye resmi olarak soran yok. Cebinden teminat mektubu veriyorsan istediğin gibi davran. Ama yarın birgün bırakıp gideceksen bu sistem doğru bir sistem değil. TFF kulüpleri her yıl 3 kez denetlenmeli. Biz denetlenmek istiyoruz. Abidik gubidik işler yapanlar doğal olarak denetlenmek istenmez. Bu işte çok vebal var. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı burada söz konusu. 
 
888 bin nüfuslu bir şehrin takımını bana emanet etmişler. Ben bu takımın paralarını nasıl har vurup harman savurayım. Biz kul hakkından korkan insanlarız. Kul hakkı yememek lazım. Bu ülkenin köklü kulüpleri var. Bu kulüplerin o kulübe gönül vermiş insanlar tarafından yönetilmesi gerekiyor. Her camiada o kulüplere gönül vermiş, akıllı, okumuş cefakar taraftarlar var. Biz Eskişehirspor’a nasıl sahip çıktıysaki onlar da mutlaka bir gün sahip çıkacaklardır.”

Kaynak: Nesine TV