2Eylül Gazetesinden M.Anıl Aksoy ve 222Haber.com'dan Akif Yer'in sorularını yanıtlayan Eskişehirspor Teknik Direktörü Coşkun Demirbakan yine çok konuşulacak sözlere imza attı. Takımının durumunun mevcut şartlara göre iyi olduğunu söyleyen Demirbakan “Bizim işimiz krizi yönetmek. Şu anda yaptığımız iş de o. Kaos ortamında ne yapılması gerekiyorsa geçmişteki tecrübelerimize dayanarak yapacağız. Bunlar kitaplarda yok. Kriz nasıl yönetilir, yok öyle bir şey. Biz bununla uğraşıyoruz, şu anda da başarılıyız.

Çocuklar sahaya çıkıyor ve oynuyorlar. Puan farkını rahat rahat kapatırız. Ama benim futbolcularım maç bittikten sonra en geç 1 gün içinde primlerini alacak. 2 gün bile olmaz. Futbolcu düşünmeyecek. Primi alacak istirahate geçip diğer maçı düşünecek. Cuma günü getirsen bile bir anlamı yok. Mazeret üretmem. Primler ödenecek”

Tesislerde yemek çıkmaması konusuyla başlayan Demirbakan “Yemek çıkmayabilir. Arkadaşların sınırlarını zorlayarak elimizden geldiği kadar yardımcı oluyoruz. Burası ağlama yeri değil. Gerekirse soğan ekmek yersin, çıkıp oynarsın. Bizim kitabımızda mazeret ya da şikayet yok. Eskişehirspor forması pahalıdır. Sabancı'nın torunu, Koç'un torunu para verse giyemez. Futbolcular bu formayı giyiyorlar”

Taraftarın Mevlüt'ün neden forma giymediğini merak etmesine dair açıklama yapan kurt hoca “Ben de taraftarın neden 20 bin kişi gelmediğini merak ediyorum. Benimle kişileri konuşmayın. Kişiler gelişmemiş toplumlarda konuşulur. Gelişmiş toplumlarda olaylar konuşulur. Burada bir olay var. Bu da kişilerin olayı değil. Taraftarın yaptığı takım yenilmez. Çünkü yenildiği zaman başka birisi olsaydı böyle olmazdı derler.

Ligin en çok gol yiyen takımı olmalarıyla ilgili düşüncelerini aktaran Coşkun Demirbakan “ Ben geldikten sonrasını konuşalım. Gol yeme problemi çok derin bir mevzu. İsterseniz Mourinho'yu, Ancelotti'yi getirin bakalım üç maçta çözebiliyor mu? Çocuk oyuncağı mı bu? Geçmişin yanlışları devam ediyor. Geçmişten gelen her şey yanlış… Taktik olarak futbol adına doğru hiçbir şey yok. Şartlardan dolayı antrenmanlara geç başladık. Önce psikolojik olarak toparlansın çocuklar. Bugün halı sahada, iddiasız bir maçta bile 3 gol yersen moralin bozulur. Bu çocuklar 3 gol yemelerine rağmen maçı 5-3 de yapabilirlerdi. Çocuklar biraz gergin. Ya kaybedersem duygusu var. Son senelerde Eskişehirspor devamlı mağlup olmamaya oynuyor. Bunu biz yapmadık. Biz takımı bundan kurtarmaya çalışıyoruz. Takımın kondisyonu iyi değil. Şu anda fazla yüklersek oyuncuları sakatlarız. Kondisyon var olan gücüdür adamın. Ancak var olan güçlerinden uzağındalar. Sezon başında hiç çalışmamışlar. Hep ekmek yemişler yani. Hiç katık yok. Durmadan koşmuşlar”

Son maçlarda alınan yenilgilerden sonra gelen eleştirilere de cevap veren deneyimli teknik adam “Bakın futbol çok derin bir konudur. Şimdi konuşmaya başlarsak 6 ay sürer. Hücumda çoğalmamışlar, kademeye girememişler falan bunlar futbolun alfabesi bile değil. Futbol çok daha uzun bir konu… Herkese çok basit geliyor. Halka da bir şey diyemiyorsun. Halk yorumcuları dinliyor. Bir şeyin ne olduğu değil, nasıl olduğu önemlidir. Ben 8 tane forvet oyuncusuyla Süper Lig'i 1 puanla kaçırdım zamanında. 8 forvetle oynadım. Sağ bek, sol bek, orta saha komple santrfor. Tek ve çift forvet meselesi değil bu. İki forveti nasıl oynatacaksın. Top uzaktayken veya yakındayken ne olacak. Biliniyor mu? Hayır. Futbol bu değil. Tek forvet oynadığın zaman oynadığın rakip başkaydı. Bir önceki haftanın verileriyle sonraki maçın analizi yapılmaz. Menemenspor, Adana Demirspor'u yendi. Bu bir çelişki değil mi? Biz 3 gol attık Menemen'e”

“Biz futbol oynayan, oynamaya çalışan bir takımız” diyen Demirbakan “Bu çocukların taktik bilgileri çok zayıf... İsterseniz kendilerine sorun. Bir ay önceki aklınızda mısınız diye. Herhangi birisine sorabilirsiniz. Daha önce hiç görmedikleri şeyi gösteriyoruz adamlara. Onlar da adaptasyon süreci geçiriyorlar. Geçmişten gelen yanlışları çıkarmak zor… Virüs var kafalarında. Mesela yediğimiz ilk golde Cemali taktik bilgisi olmadığından döndü geri koştu. Orada bassa atağı geciktirirsiniz veya arkadaşlarına toparlanma zamanı kazandırırsınız. Hiç olmazsa taktik faul yaparsın. Bunların hiçbirini yapmadı ve gol yedik.  Taktik yetersizlik dediğim bu. Orada bassa belki biz alıp gol atacağız. Biz çalıştırıyoruz ama üç kere, beş kere söylüyoruz. Zamanımız yok. Bir süre sonra oturacak. Futbol birebirdir. Birebiri kazananın maçı kazanma ihtimali yüksektir. Çalımı yersen gol yersin. Örneğin Hatay'daki maçta golü atan adamla bizim stoper birebirdi. Orada ikili mücadeleyi Erdal kazansa kontra atağa çıkacağız ama adam kazanınca gol yedik”

 “Puan farkımı rahat rahat kapatırız. Benim için zor bir şey değil ama benim futbolcularım maç bittikten sonra en geç 1 gün içinde primlerini alacak. 2 gün bile olmaz. Futbolcu düşünmeyecek. Primi alacak istirahate geçip diğer maçı düşünecek. Cuma günü getirsen bile bir anlamı yok. Tek mazeretim o olur benim. Mazeret üretmem. Primler ödenecek.”