Akgören, “Eskişehir kentinin Eskişehirspor'u bu kadar yalnız bırakması normal değil. Ben hala Eskişehir’de herkesin Eskişehirspor ile dertendiğini düşünüyorum. İnsanlarda bir bıkkınlık, küskünlük, dargınlık var. Herkes birileri çıksın da Eskişehirspor’u kurtarsına bakıyor. Geçmişte çok fazla hata yapılmış. Bu takıma zamanında çok destek verilmiş. Hep birşey yapılmaya çalışılmış ancak bunlar da bıkkınlığa neden olmuş. İnsanlar artık Boffin, Pinto, Toko lafı duymak istemiyor. Yıllardır ceza geliyor mu, gelecek mi, geldi mi? İnsanlar saha içerisini konuşmak istiyor ama saha dışı etkenler sürekli ön plana çıkıyor. Eskişehirspor’un yükü o kadar ağır ki anlatmakla bitmez. Göreve geldikten sonra çok fazla konuşmadık. Bir takım şeyleri söylemiyoruz. Ağlamayan bebeğe emzik verilmez denmez ama biz de ağlayan pozisyona geçmek istemiyoruz. Biz dik durmaya çalışan bir yönetimiz. Eskişehirspor kulübü çok değerli bir marka. Biz Eskişehirspor isminin ağırlığına yakışır hareket etmeye çalışıyoruz. Basından kaçtığımız yok. Kimseden sakladığımız birşey yok. Sportif başarının istendiğinin farkındayız. Gelecek. Ben inanıyorum gelecek. Ama bunun için biraz zaman gerekiyor.
Osmanlıspor maçı ile güzel bir başlangıç yapmak istiyoruz. İlk iki maçımızdan alabileceğimiz en iyi sonuçları almak istiyoruz. Osmanlıspor maçı tam bize göre bir maç. Oyuncularımıza ve hocalarımıza güveniyoruz. Biz elimizden geleni yaptık. İnşallah çok daha iyi günleri yaşayacağız. Şehrin önde gelenlerinin, seçilmişlerinin kısacası herkesin bu kulübe bir omuz atması gerekiyor. Eskişehirspor’da 1 lirası dahi fuzuli kullanılmıyor. Yapılacak her yardım doğru şekilde kullanılacak.” dedi.
Olay yalancı çoban öyküsüne dönmüş. İnsanların güvenini kazanmak için çok çaba gerekiyor. Bir de eski yönetimden kimseyi yaklaştırmamak gerekiyor.