Mehmet Şimşek, Kulüp Başkanımız olarak yaptığı ilk konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
“Takımın her zaman zirveyi zorluyor, oyuncuların milli takımda oynuyor, kupalar kazanıyorsun, Avrupa'da esiyorsun. 70’li yıllarda ESES'li olmak çok heyecanlıymış.
O yıllarda takımın başarısını Eskişehir halkı da tribünlerde taçlandırdı. Bu ülkede tribün kültürünü başlatan büyüklerimiz sadece bizlere değil tüm ülkeye önemli bir miras bıraktı.
Biz bu mirasa sahip çıkarak büyüdük. Birkaç alt lig şampiyonluğu dışında hemen hemen hiç bir başarı görmedik ama asla sevdamızdan vazgeçmedik. Hüsranlara, hayal kırıklıklarına kombineler aldık, çok kahrolduk ama hiç pişman olmadık.
Eskişehirspor’umuz kimsenin bilmediği statlarda, kimsenin bilmediği takımlarla maçlar yaptı, armamızın peşinden yolu olmayan köylere, adı duyulmamış kasabalara gittik, yerimizi aldık.
Bozulacağından emin olduğumuz otobüslerle yola çıktık, kış ortasında en uzak deplasmanlardan kırık camlarla döndük.
Vazgeçmek kaybetmektir. Bunca çileye rağmen BİZ hiçbir zaman sevmekten de umut etmekten de vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Biz döktüğümüz gözyaşının aslında bir zafer olduğunu öğrendik. "Eskişehir sen çok yaşa!" derken gözlerimizden bir damla yaş süzülmesi de bu yüzdendir.
BİZİM bugün bu göreve talip olmamızın sebebi işte bu sevdadır. Farketmişsinizdir hep BİZ diyorum. Çünkü artık yeni bir dönem başlıyor. Bundan böyle ben yok sadece biz var!
Biz kim miyiz?
Biz başarının değil sevdalanılan renklerin peşinden koşmanın ne kadar özel bir duygu olduğunu bilen taraftarlarız. Deplasmanlarda "Rengine aşığız onun için burdayız!" diye bağırmamız bu yüzden…
Biz takımları son sıradayken, şampiyon olacakmış gibi tribün yapan taraftarlarız.
Biz cefanın vefa demek olduğunu dosta düşmana gösteren taraftarlarız.
Biz armaya nasıl sahip çıkılacağını, bir şehrin nasıl ayağa kaldırılacağını gösteren taraftarlarız.
Biz tek gayesi büyüklerimizden aldığımız mirası daha da yukarıya taşımak olan, bu anlamda da tüm ülkeye nasıl taraftar olunacağını tekrar tekrar gösteren taraftarlarız.
Biz uğruna gittiğimiz binlerce kilometreyi bir şeref madalyası gibi göğüslerinde taşıyan taraftarlarız.
Biz nasıl direnileceğini en iyi bilen, bunu bir kez daha tüm şehre ve ülkeye göstermek isteyen taraftarlarız.
Biz kaçıncı ligde olduğuna bakmadan yine büyük bir coşkuyla, inançla ve gururla, içeride, dışarıda her yeri siyah ve kırmızıya boyayacak olan taraftarlarız.
Biz Eskişehirspor’u karşılıksız seven, tek bir kuruşunu dahi boşa harcamamaya yemin etmiş, gizli ajandası olmayan ve bu kulübü yeniden düzlüğe çıkartmak için savaşmaya hazır askerleriz.
Şimdi sizin huzurlarınızda bu armaya değer veren herkesi bir olmaya, BİZ olmaya davet ediyorum. Gelin siyasi çekişmeleri, kişisel husumetleri, kalp kırıklıklarını rafa kaldırıp BİZ olalım ve hep beraber Eskişehirspor’un diriliş hikayesini tüm dünyaya izletelim.
Biz her yere düştüğümüzde bir avuç kumla ayağa kalkacağız! Büyüklerimizin emanetine hıyanet etmeyeceğiz ve ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyeceğiz.
Bu abluka dağılacak...” ifadelerine yer verdi.
