Geride bıraktığımız sezonda Eskişehirspor'u yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Adanaspor'da görev yaparken Es-Es'e rakip de oldunuz. Sizce Eskişehirspor bu sezonu başarılı bir şekilde tamamlayabildi mi?

Eskişehirspor'un en büyük handikabı 19-20 yaşında futbolculara 'Bizim Çocuklar' denilerek büyük bir sorumluluğun yüklenmesiydi. Benimseme gibi gözükse de futbolcuların sorumluluk duygusunun körelmesine neden olabilecek bir durumdu. Dünyanın her yerinde 17-18 yaşındaki futbolcular en zorlu liglerde mücadele ediyorlar. Avrupa'da özellikle bunun bir çok örneği var. Biz de 16-17 yaşındaki genç futbolcuları çok oynattık. Altay'da görev aldığımız dönemde Okay Yokuşlu'ya 16 yaşındayken ilk 11'de görev vermiştim. Yine Altay'da Aytaç Kara'yı 17 yaşında oynattım. Hakan Şükür, İlker Yağcıoğlu, Tuncay Şanlı gibi isimleri de yine bu yaşlarında Süper Lig'de oynattık. Bir başarısızlık yaşansaydık zaten çok genç bir kadromuz var denilebilirdi. Eskişehirspor sezonun ilk yarısında 24-25 puanı görebilecek bir potansiyele sahipti ancak 16 puan alabildiler.

Eskişehirspor'da bu sezon U17- U19 - U21 takımlarından karma bir kadro oluşturuldu ve bu takım ilk yarıda 16 puan aldı, İkinci devrede de ciddi katkılarda bulundular. Bu 'toplama kadro' durumu da bir handikap değil miydi?

Futbol evrensel bir oyundur. Dünyanın her yerinde aynı şekilde oynanır. Kurallar her yerde aynıdır. Futbolun dili bir olduğu için toplama takım tabirleri çok doğru değildir. Bu çocuklar 13-14 yaşından beri futbol oynadıkları için zannettiğiniz kadar zorlandıklarını düşünmüyorum.

Geçen sene Eskişehirspor'un ligde kalması yeterli bir başarı olarak değerlendirilebilir mi?

Geride bıraktığımız sezon geçmiş sezonlara göre daha düşük bir rekabet seviyesine sahipti. Karabükspor çok erken havlu attı. Elazığspor ve Afyonspor da kendi hatalarından dolayı küme düştüler. Eskişehirspor'un başarısından ziyade rakip takımların çok etkisiz kalması ligin böyle tamamlanmasına neden oldu. 30 yıldır bu liglerde görev yapan bir antrenör olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, geride bıraktığımız sezon çok zayıf bir sezondu. Bu kadar düşük seviyeli bir ligin oynandığını hatırlamıyorum.

Söylediklerinizden yola çıkarak bu soruyu sorabilirim. 1.Lig'in seviyesi neden her sezon daha da düşüyor. Bunun sizce sebebi nedir?

Türk futbolunda bildiğiniz üzere ekonomik bir problem var. Her sene bir, iki takım maddi imkansızlıklardan dolayı alt liglere gidiyor. Futbolcu kalitelerinde bir düşüş var. Bu sebeplerden dolayı seviye her sene daha düşüyor.

Tecrübeli bir antrenör olarak yorumunuz bizim için çok önemli. Sizce Türk futbolu neden altyapılardan  istediği kadar futbolcu yetiştiremiyor?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi gençlere emanet etmiş. Bizim kulüp yöneticilerimiz genç futbolculara güvenmiyorlar. Yerlerine hemen yurt dışından gurbetçi oyuncu veya yabancı oyuncu transfer ediyorlar. Türkiye altyapıdalar da gerçekten çok ciddi yetenekler var. İyi bir çalışma programı ile, iyi bir eğitimle, iyi bir yönlendirme ile nice yetenekler çıkar.

Altyapılarda şöyle bir sıkıntı da var. Eskisi kadar rekabetçi futbolcular yetişmiyor. Antrenör seçim şekli maalesef çok doğru değil. Görev alan antrenörlerin çoğunluğu hatra binaen göreve getiriliyor. Kaliteli antrenörlerin görev alması lazım. Yüksek rakamlar kazanabileceğiniz futbolcular yetiştirmek istiyorsanız kaliteli antrenörlerle de çalışmak zorundasınız. Altyapıda çalıştırıcılara verilen maaşlar ciddi anlamda çok düşük. Bu sistemle, verilen bu düşük maaşlarla, hatra binaen antrenör seçmeleriyle altyapıda iyi yerlere gelmemiz zor. Bu sistemin düzelmesi gerekiyor. İşinin ehli, kalifiye antrenör oyuncu yetiştirmenin olmazsa olmazıdır.

A Milli Takımımız Son Dünya Şampiyonu Fransa'yı 2-0 ile geçmeyi başardı. Karşılaşmada görev alan 14 oyuncunun 11'i Türk kulüplerinin altyapılarından yetişen isimlerdi. Sizce de bu yeterli bir rakam değil mi?

Milli Takımımızda görev alan oyuncuların büyük kısmı şu an da yurt dışı takımlarında görev yapıyor. Oraların sistemi ile futbol oynuyorlar. Altınordu ve birkaç kulüp daha dışında altyapısı iyi şekilde işleyen başka Türk kulübü sayamazsınız. Fransa maçının en iyi isimleri kimler? Cengiz Roma'da oynuyor. Zeki Çelik Fransa'da oynuyor. Merih Juventus'a transfer oldu. Kaan Ayhan ve Kenan Almanya'da oynuyor. 

Fransa maçının kazanılması hakkındaki düşünceleriniz neler?

Fransa'nın maçta ciddi bir pozisyonu yoktu.Takım defansı iyi yapılınca galibiyet geldi. İyi bir futbol sergilendi. Yurt dışında görev alan futbolcuların katkısı çok yüksekti. Şüphesiz önemli bir galibiyet alındı. Ancak bu maç bizi çok havaya sokmamalı. Sadece bir maç kazanarak tamam biz olduk demek hatadır. Bu şekilde daha çok maç kazanmamız lazım ki yeterli görebilelim. Dünkü maçın 4-0 veya 5-0 bitmesi lazımdı. Futbolcularımızda özgüven eksikliği olmasa kaçan o pozisyonları gole çevirebilirlerdi. 2-0 bize yeter duygusuna girilmemesi lazımdı.

A Milli Takım'da Hakan Çalhanoğlu gibi, Cenk Tosun gibi önemli isimlerde sakatlıkları nedeniyle forma giyemediler. Onlar olsaydı Fransa'yı yine yenebilir miydik?

Deniz Türüç, Cenk Tosun ve Hakan Çalhanoğlu'nun yerine Fransa maçında Cengiz Ünder, İrfan Kahveci ve Kenan Karaman oynadı. Maçın yıldızları kimdi, Cengiz ve Kenan'dı. Demek ki neymiş futbolda bir takım sahaya 11 kişi çıkıyorsa o takım eksik denemezmiş. Bir oyuncu yoksa onun yerine mutlaka başkası oynar.

Zorlu bir İzlanda maçı Millilerimizi bekliyor. Bu maç için ön görüleriniz neler?

İzlanda'nın kendine has tatlı sert bir oyun ekolü var. Yakın temasa dayalı bir oyun anlayışları var. Bizim Fransa Milli Takımına yapmak istediğimizi onlar da bize yapmak isteyecektir. Saha içerisinde agresif davranacaklardır. Uzak bir deplasmanda maç oynanacak. Hava ve iklim şartları çok değişik olacak. Bunlar da Millilerimiz için ciddi bir dezavantaj olacaktır. Şenol Güneş ve ekibi tüm risklerin farkındadır. Dezavantajları en aza indirecek uygulamaları yapacaklardır. Galibiyet yine çok güzel olur ancak 1 puan ile dönersek de sevinmeliyiz.

EURO 2020'ye grubumuzu ilk 2 sırada tamamlayan takımlar gidecek. Fransa elbette ilk 2'de tamamlayacaktır. Peki diğer takım için İzlanda'yı mı, yoksa Türkiye'yi mi bir adım önde görüyorsunuz?

Grubu neden lider tamamlamayalım. İzlanda, Fransa ve Türkiye'den mutlaka iki tanesi bu grubu ilk 2 sırada tamamlayacak. Fransa, Türkiye deplasmanında bir çözüm üretemediği için maçı kaybetti. Diğer rakiplerimiz alternatif bir oyun sistemi geliştirirse, bizim de buna ihtimale bir önlem almamız gerekiyor. Oynanması gereken 7 maçımız daha var. Biz aklı başında, kontrollü bir şekilde oynamaya devam edersek bu grubu lider tamamlayacak bir potansiyele sahibiz. Erkenden havaya girmeyelim, ayaklarımız yere sağlam bassın, biz bu grubu lider tamamlarız. İkincilik için Fransa ve İzlanda istediği kadar çekişsin. Bizi çok ilginlendirmez.

Kulüpler yeni sezon hazırlıklarına başlıyorlar. Birçok takım halen antrenör arayışlarını devam ettiriyor. Sizinde mutlaka görüştüğünüz takımlar vardır. Bu sezon sizi bir takımın başında görecek miyiz?

Ben çalışma şartları belli olan bir antrenörüm. Menajer arkadaşlar benim adıma görüşmeleri devam ettiriyorlar. Hem yurt içi hem de yurt dışından benimle çalışmak isteyen kulüpler olduğunu biliyorum. Fransa ve İngiltere kulüpleri dahil bir çok ülkeden de teklif var. Şartlar olgunlaşırsa gider ve imza atarız ve görevimize başlarız. Şu an net olarak anlaştığım bir takım yok.

Adanaspor'da bu sezon başarılı bir grafik yakaladınız ancak bir ayrılık oldu. Tekrar Turuncu Beyazlılarda görev almak ister misiniz?

Şu ana kadar 24 farklı takım çalıştırdım. Yeni anlaşacağım kulüp 25. takım da olabilir, daha önce çalıştırmış olduğum bir kulüpte olabilir. Adanaspor güzel bir camia. Tekrar görev almak her zaman isterim. Biz profesyonel insanlarız. Zaman ne gösterir bilemem.

Peki Eskişehirspor ile bir görüşmeniz oldu mu?

Eskişehirspor'dan bu sezon herhangi bir  teklif almadım. Yönetici arkadaşlardan beni arayan olmadı. Basında her zaman adımız anılıyor. Eskişehirspor'da daha önce görev aldım. Tekrar çalışabilmem için önce bir teklif olması gerekiyor. Fuat Çapa ile devam edileceğine dair haberler okuyorum. Geçen sene başarılı olmuş bir isim. Ben Fuat Çapa ile devam etmeleri gerektiğini düşünenlerdenim.

Eskişehirspor'un gelecek sezonda hedefleri ne olmalı?

Öncelikle FIFA'da olan puan silme cezası riskine neden olabilecek dosyaların temizlenmesi gerekiyor ki kulüp önünü görebilsin. Transfer yasağı açılmasa dahi mevcut kadro korunarak hedef kovalanabilir. Doğru bir sinerji, doğru sistem, doğru çalışma ile güzel puanlar toplanabilir. İç sahada 17 maç var. O taraftarın önünde tüm maçları kazanırsan 51 puan yapıyor. Dış sahadan da getireceğin puanlarla çok güzel hedefler kovalayabilirsin. En kötü play off hedefi için iç sahada mağlup olmayacaksın. 

Eskişehirspor'un geçtiğimiz sezon deplasman maçlarında çok az puan topladı ancak iç sahada ligin en iyi takımlarından birisiydi. Bunun sebebi size göre ne olabilir?

Bir kere Eskişehirspor taraftarı çok önemli bir güç. Rakibin tedirgin bir şekilde sahaya çıkmasına neden oluyorlar. Takımına direkt olarak pozitif bir enerji veren bir taraftar yapısına sahipler. Eskişehirspor taraftarı gibi taraftarlara ülkemizde ciddi anlamda çok az takım sahip. Futboldan anlıyorlar. Rakibi nerede ıslıklayacaklar, takım hücum yaparken ne yapacaklar, takım defans yaparken ne yapacaklar çok iyi biliyorlar. Bu da sahada mücadele eden rakip takımların işini zorlaştırıyor. Çünkü futbolda psikoloji çok önemli bir unsur. Hele bir de Eskişehirspor deplasmanında mağlup duruma düşerseniz 'acaba biz de mi yenileceğiz' diye aklınızdan geçmeye başlıyor. Ancak Eskişehirspor'un deplasman maçlarında böyle bir gücü yok. Deplasman tribününe çok az sayıda taraftar girebildiği için yeterli olmuyor.

Son olarak Eskişehirspor taraftarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Eskişehirspor taraftarını ülkemizde bilmeyen mi var. Coşkun Demirbakan ismi Eskişehirspor'a hem futbolcu hem de Teknik Direktör olarak hizmet etmiş bir isim. Bu sebeplerden dolayı herkesin taraftarı övmek adına kurduğu klişe cümleleri kuramam. O taraftarın ne zorluklar içerisinde, ne şartlar altında kulübünü desteklediğini futbolu takip eden herkes biliyor. Eskişehirspor'da görev alırken taraftarı öve öve bitiremeyen Teknik Direktörler görevden ayrıldıktan sonra ağızlarına Eskişehirspor lafını almıyorlar. Bizi bilen zaten bilir. Ben bu taraftarı 50 yıldır biliyorum. Tribünlere oynayan bir isim hiç bir zaman olmadım.