Yaklaşık 3 ay önce çalıştığı iş yerinde kaza geçiren 30 yaşındaki Yiğit Balbağ’ın sol ayak bileğinde çok sayıda parçalı kırık meydana geldi. Bileğinin hem iç hem de dış kısımlarında çoklu kırık bulunan Balbağ’ın ayağında da derin yaralar oluştu. Kazanın ardından hemen ameliyata alınan Balbağ, cerrahi müdahale sonrası 2 ay boyunca istirahat etti. Ayağındaki yaralar iyileşmeyen ve bileğini kullanmakta zorluk çeken Balbağ, Eskişehir Fizyomer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezine gelerek tedavi olmaya başladı. Umudunu kaybetmeyen Balbağ, azimle çalışarak tedavisinin henüz başında ilk adımlarını attı. Ayağındaki kapanmayan yaralar için Fizyomer’de Ozon tedavisi de gören Balbağ, şimdi yaralarının kapanmak üzere olduğunu söyledi.Tedavi süreci sona ermeden koşmaya dahi başlayan Yiğit Balbağ, artık eski yaşamına dönmeyi bekliyor.

“Tedaviye başladıktan sonra umut beliriyor insanın içinde”
Yaşadığı talihsiz kaza nedeniyle tekrar yürüyebileceğinden bile şüphe duyduğunu belirten Yiğit Balbağ, “3-3 buçuk ay önce bir iş kazası geçirdim. Sol ayak bileğimin iç ve dış taraflarında parçalı kırık meydana geldi. Ameliyat oldum ve yaklaşık 2 ay yatış süresi oldu. Bileğimi oynatmada sıkıntılar yaşadım. Yaralarım da vardı. Kazadan sonra ayağım kötü bir durumdaydı. Yaralar gözle görülür şekildeydi, üzerine basamıyordum. Böyle olunca düşünüyorsunuz yani, ‘Bir daha nasıl düzelecek ve eski haline dönebilecek mi ’diye. Bir umutsuzluk olabiliyor. Tedaviye başladıktan sonra umut belirmeye başlıyor insanın içinde. Eskisi gibi yürüyebileceğim diyorsunuz” diye konuştu.

“Bu tedavi sayesinde yaralarım oldukça küçüldü”
Ayak yaraları için Ozon tedavisi gören Yiğit Balbağ, yaralarının hızla iyileştiğini söyledi. Yaralarının neredeyse tamamen iyileşme aşamasına geldiğinin altını çizen Balbağ, “İlk önce ameliyat oldum ve 1 buçuk ay sonra alçı çıktı ayağımdan. Sonrasında 2 hafta daha üstüne basamadım. Fizyomer’de tedaviye başladıktan sonra bilek hareketleri yaptırılmaya başladı. Masajlar yapıldı. Yavaş yavaş ayağın üzerine basma ve yürüme hareketlerine başladık. Bazı squat hareketleri yaptık. Onun haricinde de 2 günde bir ozon tedavisi görüyorum. Büyük yaralar için torbalama ozon tedavisi alıyorum. Bu tedavi sayesinde de yaralarım oldukça küçüldü. Yaralar düşme aşamasında. Yaraların iyileşmesi konusunda çok yararı dokundu bana. Ayağımın da kendine geldiğini hissettim” şeklinde konuştu.

“Şimdi koşu bandında koşabiliyor”
Yiğit Balbağ’ın fizik tedavisinin kısa sürede başarılı bir sonuca ulaştığını anlatan Fizyomer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Türkan Tünerir, “Biz kendisine hem fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uyguladık hem de ozon tedavisi uyguladık. Fizik tedavi ve rehabilitasyon programımızda eklem hareket açıklığını artırmak, ödemini gidermek ve ağrılarını dindirmekti amacımız. Daha sonra fizyoterapistlerimizin eşliğinde yoğun bir egzersiz programına aldık. Kapanmayan yaralar için de ozon tedavisi uyguladık. O tedavi hakkında da şunları anlatabiliriz: Ozona dayanıklı torbalarımız var. Bu torbaların öncelikle içerisindeki hava boşaltılıyor ve daha sonra ozon gazı dolduruluyor. 20-30 dakika kadar ayak ozonlu torbanın içerisinde bekletiliyor. Ozon gazının, dokulara oksijen taşıma özelliği var. Dokuların kanlanmasını artırıyor. Ödemi gideriyor ve bakterileri öldürücü etkisi var. Alyuvarların dokulara oksijen götürmesini artırıyor. Ayrıca bağışıklık hücrelerini de olumlu etkileyerek bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ozon tedavisi hem yaralar açısından hem de ayağın kemik yoğunluğunun azalmasına bağlı ödem ve şişliğin giderilmesinde de olumlu sonuçlar verdi. 1 hafta gibi kısa bir sürede ayağındaki şişlik ve ödemi giderdik. Ayağının üzerine basmazken artık basmasını sağladık. Daha sonra hızlıca adım atarken şimdilerde koşu bandında koşabiliyor. Hem o mutlu hem de biz çok mutluyuz” dedi.