Eskişehir BB Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan, “Damacanalarda bir takım sağlık bozucu cisimlerin görülmesi üzerine bir önerge vermiştik. Emekçi işçi kardeşlerimizin hak etmedikleri ithamlarla yargılanmalarını doğru bulmuyoruz. Biz sorumlu yetkililerin yargılanması gerektiğini vurgulamıştık” dedi.
Murat Özcan meclis toplantısında şu ifadeleri kullandı;
“Her ne kadar adına hiciv de denilse komisyonda yapılan bir konuşmanın daha çok konuşulduğu bir meclis toplantısı gerçekleştiriyoruz. Asıl konuşulması gereken konu şudur. Yüzde 20’lik zamlı tarifelerin 26 Kasım 2021 tarihinden itibaren uygulanması teklif edilmiş. Öneriyi oy birliği ile hep beraber geçirmek istiyorsanız yeni bir teklif yapılmıştır. Bu teklif ile 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olması sağlanmıştır. Yılmaz Büyükerşen’in ‘2021 yılı içerisinde toplu taşıma ve içme-kullanma suyunda herhangi bir zam uygulamayacağız’ paylaşımı çok anlamlı bir paylaşım değildir, çünkü 2021 yılına 1 ay sonra veda edeceğiz. Bu açıklama senenin başında veya ortasında yapılsa kimse itiraz etme. Senenin bitmesine az bir süre kala yapılması anlamsızdır.
Gelelim asıl meselemize. Ilıca barajı meselesinin özü şudur. Bir genel müdür ve bir belediye başkanının burada ne kadar su birikir demesiyle başlayan tartışma ihaleye bile çıkmadan belediyenin kendi şirketiyle yapmaya başladığı bir baraj inşaatıdır. Sonradan burada biriken suyun Eskişehir ekolojisine ve tarımına bir faydası olmayacağı anlaşıldı. Yapılan araştırmalarda gerekli izinler alınmadan yapılan bir çalışmanın hukuksal anlamda sorunlar çıkaracağı için, eksikleri daha sonra tamamlansa da Eskişehir halkının su ihtiyacına çözüm olmayacağı anlaşıldı. O günlerde AK Partili meclis üyeleri herhangi bir mahallenin 17 günlük su ihtiyacını karşılamak için bu kadar para harcanarak bu yatırım yapılmaz diyerek karşı çıkmışlardır. Meclis çoğunluğunu bugün kendilerinde olmalarına rağmen bu projeyi gündeme getirmiyorlar. Demek ki arkadaşlarımızın eleştirilerine kendileri de katılıyorlar.
Damacanalarda bir takım sağlık bozucu cisimlerin görülmesi üzerine bir önerge vermiştik. Sayın Başkanımız da bu durumun bir komplo olduğunu söyleyerek sorumlu arkadaşların dava edildiğini söyledi. Ben dava edilenleri kişileri ne tanırım, ne de ömründe bir kez olsun gördüm, ne de kendileri ile görüşmedim. Aldığımız bilgilere göre kendini ifade etmekte zorluk çeken bir engelli kardeşimizin olduğunu, 20-22 yıldır bu tesislerde çalışan emekçi kardeşlerimizin sanki ihanet etmişler durumuna düştüklerini öğrendik. Bu konudaki araştırmalar iyi yapılmalıdır. Biz sorumlu yetkililerin yargılanması gerektiğini vurgulamıştık. Emekçi kardeşlerimizin hak etmedikleri ithamlarla yargılanmalarını çok da doğru bulmuyoruz. Sosyal demokrat bir belediye olduğunu iddia eden belediyemizin bu konularda daha titiz bir araştırma yapmalıdır.
Yağmur suyundan faydalanmak artık çok kıymetli bir duruma gelmiştir. Belediyemiz de bu konularda bir şeyler yapmak istiyor. Yağmur suyunu depolamak için büyük park ve meydanlarda gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Depolanan bu sular sulamalarda kullanılmalıdır. Bu çalışmada elzemdir. Kuyu suyundan da faydalanmalıyız.
ESKİ hatlarını bir şekilde yenilemeliyiz. Yüzde 24’lük bir kayıp kaçak kullanım oranı var. 45 milyon metreküplük bu suyun 11 milyon metreküpünü kaybediyor olmamız çok önemli bir durumdur.”
