Nadir Küpeli, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak Organize Sanayi Bölgesi'nin işlevini anlatan Küpeli, “Biz bölgemizdeki sanayicinin temsilcileriyiz. Her zaman sanayicimiz için çalışıyoruz. Onların sağlıklı, kaliteli bir ortamda üretim yapabilmeleri için altyapı çalışmaları ve diğer konuları çözüyoruz. Bölgemizi sürekli büyütmeye çalışıyoruz. Eskişehir’in değil Türkiye’nin gözbebeği olan bir organize sanayi bölgemiz var. Bunu daha da ileriye götürmek için çalışıyoruz. Altyapı hizmetleri, elektrik, su, telefon, yol vs gibi hizmetleri organize sanayi bölgesi yapıyor. Yani bir nevi belediyecilik. Ama iç işlerinde belediyeden bağımsız çalışan bir kurum." ifadelerine yer verdi. "EOSB Başkanlığı ile Sanayi Odası Başkanlığı arasında fark var mı?" sorusuna yanıt veren Küpeli, şunları söyledi: "Biz icracıyız, Sanayi Odası ise bir meslek kurumu. Onların sanayicilerin problemleri ile doğrudan alakası yok. Onlar vizyon olarak sanayicilerin gelişmesinde, ihracatımız artmasında, kamu-sanayi-üniversite işbirliğinin yapılmasında görevleri var ama esas icracı kurum biziz. Bütçe de bizde."

HAVACILIKTA ŞARTLAR ÇOK AĞIR

Eskişehir’de havacılık sektöründeki gelişmeleri anlatan Küpeli, “Sanayicilerin uçak ile ilgili bir girişimi var mı?” sorusu üzerine net konuştu. Küpeli, “Uçak ile ilgili çok girişimimiz oldu. Eskişehir’den yakın vilayetlere otomobille, trenle, otobüsle gidiyoruz ama biraz daha uzak yerlere özellikle yurtdışı bağlantısı olan uçuşlarda Eskişehir’deki havacılık sektörümüzün durumu sıkıntılı. Bir havalimanımız var ve buraya Afyon’da kurulmuş olan ve uluslararası uçuşlara açık olan Zafer Havaalanı’ndan daha fazla yolcu gelmiş. Afyon’dakinden daha fazla çalışmış bir havaalanından söz ediyoruz. Biz bunu çeşitli platformlardaki yetkililerle konuştuk. ‘Biz küçük uçak istiyoruz, büyük uçaklar burada çalışmıyor’ dedik. Eskişehir’imiz ticari olarak ağırlıkta batı illeri ile işleri olan bir vilayet. Özellikle yurtdışı uçuşlarından dolayı İstanbul bizim için çok önemli. Ama uçak 20 dakika sürüyor, o 175 kişilik uçaklar da bizi kurtarmıyor. Nabi Hoca da bu konuda çok çalışma yapmıştı. Benim önerim ise en fazla 40-50 kişilik uçakların kullanılmasıydı. Biz ancak bu uçakları doldurabiliyoruz. Saatlerinin uygun olması da önemli. Uzay ve Havacılık Genel Müdürü Sayın Serdar Yıldırım bölgemizi ziyaret etti. Biz onunla da bu konuyu konuştuk. Pervaneli uçağın bu işin çözümü olduğunu söyledi. Hem ucuz hem de küçük. Ama maalesef onu kabul etme aşamasında değiller. Biz uçmayız diyorlar. Hatta ben OSB olarak buraya konulacak uçak zarar etmesin, kara geçsin ve insanlar alışsın diye her gün 10 tane bilet almayı teklif ettim. Ve bunu sanayicilerimize gerekirse bedelsiz verelim, kullandıralım. Yeter ki bu uçak burada çalışsın. Yine olmadı. Başka bir girişimde bulunduk. Biz bölge olarak 10 kişilik bir uçak alalım dedim. Kar amacı gütmeden insanları taşıyalım. Onun da apron giderleri çok yüksek çıktı. Bir de tarifeli yapacağız dersek altından hiç kalkamayız. Havacılık da çok ağır şartlar var. Böyle bir projemiz var, çalışıyoruz. Bunlar akşamdan sabah olacak şeyler değil. Bir şey yapmazsanız da hiç ilerlemiyor” dedi.

BELEDİYELER İLE İŞBİRLİĞİ

EOSB ile belediyeler arasındaki bağlantıya dikkat çeken Küpeli, "Biz yönetime geldiğimizde uzlaşı tarafında olma kararı aldık. Neticede şehir için çalışıyorsak bu kurumların hepsi ile işlerimiz var. Ortak asgari noktalarda buluşma zorunluluğumuz var. Bizi seçen sanayimiz, bize kavga etme hakkı vermiyor. Dolayısıyla belediyelerimizle mutabakat yapılamayan konular üzerinde olumlu yaklaşımlarla çözüme çok rahat ulaştık. Zaten anlaşma niyeti var ise, bir şekilde ortak noktada buluşuyorsunuz. Şu an bölgemizde 42 bin civarında çalışan var. Bu çalışanların aileleri ve bu sektöre dışarıdan hizmet verenleri de hesaba kattığımızda yaklaşık 250 bin nüfusun doğru ve dolaylı olarak bizim bölgemizden ekmek yediğini biliyoruz. Biz siyasetçilerimize gidip derdimizi anlattık. Şehrin, sanayinin bunlara ihtiyacı var dedik ve karşılık bulduk” diye konuştu. Yaşanan sorunları belediyeler ile kolayca çözdüklerini söyleyen Küpeli, “Odunpazarı Belediyesi ile bizim bölgemizin içerisinde belediyeye ait olan kamulaştırma alanları vardı. Biz bunları Kazım Kurt’a anlattık. Kamunun mallarını rıza ile almak gerekiyor. Çok yapıcı bir yaklaşımla bu işi çözdük. Bir de yol sorunumuz vardı. Bu yol kötü bir yoldu. Bunu da konuşup düzeltme çalışmalarına başladık. Hiç olumsuz bir yaklaşım olmadı” dedi.

TECRÜBELERİ VAR

Nadir Küpeli, Tepebaşı Belediyesi ile engelliler için bir montaj atölyesi projesine imza attıklarını ve Tepebaşı Belediyesi’nin bu konu ile ilgili ciddi bir tecrübesi olduğuna dikkat çekti. Belediyenin bu tecrübesinden istifade edildiğini belirten Küpeli, “Ailelere sıkıntı yaratabilen engelli ama saldırgan olmayan, çalışmaya hevesli gençler, yapabildiklerini de gördükleri zaman yaşama sevinçleri artıyor. Bunu görmeniz lazım, anlatmak çok kolay bir şey değil. Ailelerin bazı sıkıntıları vardı. Örneğin bazı aileler çocukları evde bırakıp bir pazara bile gitme imkanı bulamıyormuş. Şimdi kısmet olursa sabah 9 ile akşam 17 arası onlar bizim engelli montaj atölyemizde onlara vereceğimiz işleri yapacaklar” diye konuştu.

ESKİDEN İLETİŞİM KOPUKLUĞU VARDI

İlçe belediyelerinin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi ile de işbirliği yapıldığını belirten Küpeli, "18-19 yıldan beri bizim Kanlıpınar’ın oradaki köprülü kavşağın altından 21. caddeye bir yol planımız vardı. O yol zamanında yapılmış.Yol bir bahçeden geçtiği biz de diğer taraftan yapalım dedik. O taraf da belediyenin alanı. Yıllarca uğraştık. OSB’de başkan vekilliği yaparken Savaş Bey’den bana izin vermesini istedim. Ya o yol beni alacak ya ben onu dedim. Yönetim kurulu başkanlığını aldıktan sonra en çok uğraştığım işlerden biri buydu. Bizzat projelerle Büyükşehir Belediyesi’ne gittim. Yılmaz Hoca da "Doğru söylüyorsun" dedi. İzin verdi ve yaptık. Belediyeler ile kamulaştırmayla ilgili taleplerimiz oldu. Hiç zorluk çıkarmadan yaptılar. Eskiden bunlar olmuyordu, iletişim kopukluğu vardı." ifadelerini kullandı.

FİYAT FARKI VAR

eton yol uygulaması hakkında da bilgilendirmede bulunan Küpeli, “Beton yol, Büyükşehir Belediyesi ise benim kendi şirketimin işi. OSB ile ilgilisi yok. Ancak daha sonra buradaki uygulamayı gördük, oldukça yeni son derece başarılı. Önümüzdeki zamanlarda böyle bir yolu OSB’de de kullanmak istiyoruz. Hazır beton ile beton asfaltın arasında aşağı yukarı yüzde 50’ye yakın bir fiyat farkı var. Ve beton tamamen yerli kaynaklar ile üretiliyor. Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde artık beton yol yapılıyor. Yolların altları önce beton ile kaplanıyor, sağlam bir zemin oluşturuluyor. Üstlerine de konforu artırmak için 2-3 cm aşınma denen bir plaka yapılıyor. O da bozulduğu zaman kaldırılıp yine yapılıyor. Dolayısıyla yolların ömrü 20 yılın üzerine çıkmış. Asfaltın ömrü de daha azmış. Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan bir yol var, bozuldu. Biz belediyeden bu yolu beton yol yapalım diye bir talepte bulunduk. Ulaştırma Daire Başkanı Soner Bey, bunu Yılmaz Hoca’ya iletmiş. Hoca da çok mutlu olup yapalım demiş. Bu iş herkesi heyecanlandırdı. Biz orada yolu yaptık.” dedi.

TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYIN

EOSB Başkanı Küpeli, “Ben her şeye rağmen 2019’un ikinci yarısından sonra taşların yerine oturacağını düşünüyorum. Şu an bir takım sıkıntılar var ama bazılarının çığırtkanlığı da var. Ben çok tedbirli birisiyim, mutlaka ayaklarımız yere basarak gidiyoruz. Ben herkese tedbirli olmalarını tavsiye ederim. Yağmurlu havada da, güneşli havada da tedbiri elden bırakmasınlar. Ne olacağı belli olmuyor, dünya artık eskisi gibi değil. Tedbiri elden bırakmasınlar. Dünyanın öteki tarafında birileri çıkıyor, bir şeyler konuşuyor sonra bizim ekonomimiz bozuluyor” dedi.

(Anadolu Gazetesi)