Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği 13. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun açılış töreni Eti eski fabrika alanında yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Törene Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, CHP Eskişehir İl Başkanı Abdülkadir Adar, İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Mehmet Ektaş, Eskişehir Sanayi Odası Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, ETİ Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı, Kılıçoğlu Yapı Malzemelerinin Grup Başkanı Barış Özaydemir, Nijerya Konsolosu Abdullahi Shamsudeen Suleiman, Güney Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Hong Ghi Choi, Romanya Ankara Konsolosu Erdal Bolat ile diğer sponsor firmaların temsilcileri, sempozyum sanatçıları ve çok sayıda sanatsever katıldı. 
“Türkiye’de ilkleri yapmayı önemsiyoruz” 
Törende konuşmacılara hitap eden Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, sempozyumun Eskişehirlilerin desteği sayesinde 13. kez gerçekleştirilebildiğini ifade ederek “Bizler Tepebaşı’nda sıradan şeyleri pek sevmiyoruz. Türkiye’de ilkleri yapmayı özellikle önemsiyoruz. O açıdan da güzel işler çıkıyor. 1999’dan bu yana o kadar önemli şeyler yapıldı ki. Göreve geldiğimde küçük bir spor sahası dahi yoktu Tepebaşı’nda ama bugün insanların spor yapabilecekleri, yüzebilecekleri, her türlü alanlar oluşturuldu. Tepebaşı’nın bize duyduğu güvenle başardık bu işleri. Eskişehir halkı sempozyumu da çok benimsedi. Zaten vatandaşlarımız kabul edip katılmasa, destek vermese, 13'üncüsü yapılamazdı. Türkiye’de bu tip etkinlikler başlıyor fakat devamı gelmiyor” dedi. 
Sempozyumun ortaya çıkış öyküsüne de değinen Başkan Ataç, “2001 yılında başladık. Heykel sempozyumu yapalım istiyorduk. Bilgehan Hoca yine yanımızdaydı. Malzemesi metal mi, mermer mi, beton mu olsun derken, pişmiş toprağım şamotu ortaya çıktı. O kadar hoşumuza gitti ki hemen kabul ettik. Çünkü kil bir kimlikti. Çünkü 1927’de ilk kiremit Tepebaşı’nda yapıldı. İnsan hayatında ekonomi, sanayi çok önemli ama sadece bunlar ile olmuyor. Günümüzde sürdürülebilir şehirler ve insan yerleşimleri konuşuluyor. Bu başlıkların içinde birçok şey sürdürülebilirliği temsil ediyor. Bunlardan en önemlisi de sanat. Sanat olmazsa, şehirler sadece fiziki varlıklar olur, bomboş şehirler olur. Güzellikler, sanat ile elde edilebilir. Eskişehir de bu açıdan çok şanslı. Seçtiğiniz belediye başkanları, ellerinden geldiği kadar bu şehre sanatı vermeye çalışıyor. Bundan da çok mutlu oluyoruz. 2001’de bu sempozyuma başladığımızda çok eleştirenler oldu. 'Asfaltı yap, kaldırımı yap' diye eleştirdiler. Bunlar da önemli ama zaten belediyelerin yapmakla yükümlü olduğu işler. Asfalt yapıyorum diye, çöp topluyorum diye övünemezsiniz. 12 sempozyumda 32 farklı ülkeden 121 sanatçı, Türk dostlarımızla beraber 173 heykel yapmış. Türkiye’de hangi ilde var söyleyebilir misiniz? Bunlar çok özel işler. Binlerce dolar verseniz yaptıramazsınız” ifadelerini kullandı. 
“Ülkemize böyle bir ödül kazandırmak bizi onurlandırdı” 
Başkan Ataç konuşmasının devamında ise Etiyopya’ya gerçekleştirdiği ziyareti hakkında bilgiler vererek, “Birleşmiş Milletler örgütünün desteği ile düzenlenen 14. Küresel İnsan Yerleşimleri Forumu’na davetli olarak katıldık. 14 yıldır gerçekleştirilen bir toplantı. Sadece Birleşmiş Milletler değil, Uluslararası Barış Federasyonu, Uluslararası Telekomünikasyon Grubu gibi paydaşları var. Asya Dostluklar Birliği gibi birçok örgütün yer aldığı bir oluşum. Ama maalesef Türkiye’den kimseyi davet etmemişler. İçlerinde çok büyük firmalar var. Bizim Ticaret ve Sanayi Odalarımız ile toplantı yapmak istiyorlar. Böyle bir toplantıda, bana da söz verildi ve 2014 yılında Avrupa Komisyonu’ndan akıllı şehirlerin hızlandırılması ile ilgili kazandığımız, 60 aylık projeyi REMOURBAN’ı anlatma fırsatı buldum. Organizasyona katılan ilk Türk belediye başkanı olarak bir de ‘Küresel Akıllı Kent Modeli’ kategorisinde ödül aldık. 52 ülke, 500’e yakın katılımcı vardı. Belediye başkanları, milletvekilleri, başbakan yardımcıları vardı aynı zamanda. Hem şehrimize hem de ülkemize böyle bir ödül kazandırmak bizi onurlandırdı” diye konuştu. 
“Eskişehir, Türkiye’de kil açısından en zengin yer” 
Kılıçoğlu Yapı Malzemeleri Grup Başkanı Barış Özaydemir, sektörün temsilcisi olarak burada olduklarını söyledi. 
Eskişehir’in neden sektörün öncüsü olduğundan bahseden Özaydemir, “Eskişehir, Türkiye’de kil açısından en zengin yer. Yani baktığınız zaman pişmiş kil için en verimli topraklar Eskişehir’de. O yüzden bu sektör Eskişehir’de gelişmiştir. Biz de 1992 yılından beri bu bayrağı taşıyoruz. Sanat ve sanayi bir arada olduğu zaman gelişme inovasyon oluyor. Bu organizasyona da sponsor olmaktan ve sanatın gelişmesine destek vermekten dolayı çok mutluyuz” dedi. 
“Sempozyuma destek vermekten dolayı çok gururluyuz” 
Sempozyumun ana sponsorlarından olan Eti Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Firuzhan Kanatlı ise, 13’üncüsü düzenlenen Pişmiş Toprak Sempozyumu’na destek vermekten gurur duyduklarını ve önümüzdeki yıllarda da desteklerini sürdüreceklerini kaydetti. Kanatlı, “Pişmiş Toprak Sempozyumunun 13 yıldan beri neredeyse kesintisiz devam ettiğini ve bundan sonraki yıllarda da devam edeceğini düşündüğüm zaman sanat anlamında Eskişehir halkının gayet güzel algılayabileceği ve destek verebileceği imkanlar yaratılmış. Bu imkanların yaratılmasında Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’ın büyük destekleri var. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Bugün bu bulunduğumuz mekan ise Eti’nin ilk temelinin atıldığı yerdir. Eskişehirli bir firma ve aile olarak Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin yapmış olduğu bu sempozyuma da büyük bir destek verdiğimizi düşünüyorum. Bu desteği vermeye de devam edeceğiz. Bunun için de çok gururluyuz. İnşallah daha nice Pişmiş Toprak Sempozyumlarında bir arada olacağız” diye konuştu. 
“Sempozyumun ve ortaklığımızın ileride de devamını diliyorum” 
Tepebaşı Belediyesi’nin kardeş şehri Almanya’nın Treptow-Köpenick kentinden sempozyuma katılan Gudrun Kühne da, sempozyuma ilişkin duygularını şöyle ifade etti: 
“Bir haftadır burada seramik sempozyumunda çalışıyorum ve davet edildiğim için çok teşekkür ederim. Polonya, Kore, İspanya, Çin ve Türkiye’den arkadaşlarla, genç asistanlarla çalışmak yorucu, yoğun ve sempatik bir atmosfer. Bu sempozyumun konsepti harika. Her alanda birbirimizden bir şeyler öğreniyoruz ve iyi bir güç hissediyorum. Bu sempozyumun ve ortaklığımızın ileride de verimli bir şekilde devamını diliyorum. Özellikle Bilgehan Uzuner’e ve Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a teşekkürlerimi iletiyorum.” 
“Bir eserimin Eskişehir’de sergilenecek olması beni çok bahtiyar kılacak” 
Sempozyum sanatçılarından Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ergun Arda, gerçekleştirilen sempozyumun önemine değindi. 
Arda, sempozyum sonunda Eskişehir’de bir eserinin sergilenecek olmasından dolayı duyduğu mutluluğu anlatarak, şöyle devam etti: 
“Davet edildiğim ilk günden itibaren burada olacağımdan dolayı çeşitli heyecanlar yaşadığımı belirtmek isterim. Bana göre bu sempozyum Türkiye’deki ilk üç sempozyumdan birisidir. Çok kıymetli bir sempozyumdur. Ben, ekibimle birlikte 2 metre 10 santimetre yüksekliğinde çömlekçi çarkı üzerinde seramik bir vazo şekillendiriyorum. Yakın bir zamanda da göreceksiniz, çalışmamı Tepebaşı Belediyesi’nin sınırları içerisinde sizlerle buluşturacağım. Burada olduğum için ve kendi imkanlarımı ve yeteneklerimi zorlayarak büyük bir iş yapabildiğimden dolayı çok mutluyum. Bana bu imkanı sağlayan Tepebaşı Belediye Başkanlığına ve emeği geçenlere çok teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca bir eserimin Eskişehir’de sergilenecek olması da beni çok bahtiyar kılacak.” 
“Eskişehir’in bu denli ivmesinde Ahmet Başkanımızın da çok çok büyük emeği var” 
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ise, Eskişehir’in Anadolu’nun kültür ve sanat başkenti olarak adından söz ettirdiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: 
“Şöyle bir baktığımda biz Eskişehirliler olarak ne kadar şanslı olduğumuzu düşünmemek elde değil. Ne yazık ki Türkiye’nin tüm şehirleri bir bir kasabalaşırken, Eskişehir tüm bu kasabalaşmaya, yozlaşmaya başkaldıran bir şehir olarak tüm Türkiye’nin dikkatini çekiyor. Tabi tüm Türkiye’nin dikkatini çekmesi sadece fiziki olanaklarıyla değil, özellikle kültüre ve sanata düşkünlüğüyle de. Öyle ki Eskişehir artık adından Anadolu’nun kültür ve sanat başkenti olarak söz ettiriyor. Bizler de bununla gurur duyuyoruz. Pişmiş Toprak Sempozyumu da Eskişehir’in bereketli topraklarının sanatçıların o hünerli ellerinde şekillenmesiyle kente kalıcı eserler sunuyor. Kültür anlamda da Eskişehirlileri sempozyum boyunca da bir arada tutuyor. Tabi Eskişehir’in bu denli ivmesinde Büyükşehir Belediye Başkanımız kadar kendisinin de çok çok büyük emeği var. Kültüre, sanata, insana dokunan projeleriyle Eskişehir’i Eskişehir yapan, özellikle de ‘Tepebaşı’nda hayat var’ dedirten Tepebaşı Belediye Başkanım ve onunla çalışan ekibine de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.” 
Törende her yıl olduğu gibi emektar ustalar da unutulmadı. Konuşmaların ardından Başkan Ataç, sektörün emekli ustalarına birer teşekkür plaketi takdim etti. 
Sempozyumda Alpay rüzgarı 
13. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun resmi açılış töreninde daha sonra Türk müziğinin usta ismi Alpay, Eskişehirli müzikseverler için sahneye çıktı. 
Alanı dolduran vatandaşlar için sevilen eserleri seslendire Alpay, performansı ile izleyicilerden tam not almayı başardı. “Eylül’de Gel”, “Fabrika Kızı”, “Neredesin Sen” , “Sessiz Kalma” ve “Ellerinde Güllerle” gibi şarkıları usta sanatçı ile birlikte söyleyen Eskişehirliler, konser sonunda Alpay ve orkestrasını ayakta alkışladı. 
Konser sonunda sahneye çıkarak Alpay ve ekibini tebrik eden Başkan Ataç, günün anısına çiçek ve plaket de takdim etti. Alpay da Başkan Ataç’a sanata ve sanatçıya verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti ve kalabalığa seslenerek, “O kadar özel bir başkanınız var ki sanata ve sanatçıya daima destek olan çok değerli bir insan. Kendisini bir kez daha tebrik ederken siz Eskişehirlilere emanet ediyorum” dedi.