İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, merkez Seyhan ilçesinde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kendilerine saldırı yapıldıkça şehir hastanelerini, köprüleri, üniversiteleri, tünelleri, dünyanın en büyük havalimanlarını yaptıklarını belirtti.
Vatandaşlardan destek isteyen Bakan Soylu, "Bizden ürkme ve korkmalarının sebebi, 3 bin dolardan 10 bin dolara geldik. Çıldırıyorlar, Allah'ınızı severseniz bizi kuvvetlendirin, bunları çıldırtın." diye konuştu.
Suriyelilerin dönüşü
Türk milletinin geçmişte cihan imparatorluğu kurduğunu, adaletle hüküm sürdüğünü ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Şimdi 2 bin kilometrekare Afrin'de, 2 bin kilometrekare Azez'de, Cerablus'ta, Mare'de, El Bab'ta, Fırat Kalkanıyla oraya huzur getirdik. 316 bin Suriyeli oraya geri döndü. Daha da geri dönecek. O bölgeyi huzur bölgesi haline getireceğiz. Hiç endişe etmeyin, biz o bölgeyi sömürmüyoruz. Oraya huzur, kardeşlik getiriyoruz. Orada bizim öğretmenlerimiz, hemşirelerimiz, askerimiz, jandarmamız, polisimiz, savcımız, hakimimiz var. Orda bizim 'Allahu Ekber' diyen imamımız var. Biz büyük bir milletiz."
Yeni Zelanda'da 2 camiye düzenlenen terör saldırısına da değinen Süleyman Soylu, "Bugün bir sapık 49 Müslümanı öldürdü. Sadece o sapığın mıdır suç? Peki Avrupa'da yükselen İslam karşıtlığının, Batı'daki İslam düşmanlığının suçu yok mu? Müslümanları sürekli terörist olarak gösterip, sürekli bu kini besleyen bu kötü, alçak anlayışın suçu yok mu?" değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, ülkeye kumpas kuranlara karşı birlikteliği haykırdıklarını söyledi.
"Ne PKK, ne herhangi bir terör örgütü burnunu çıkartamıyor"
Ülkenin her santimetrekaresinde bugün huzur, güvenin olduğunu belirten Bakan Soylu, "Hatırlarsanız bu ülkede PKK, belediyeleri istediği gibi çekip çevirmeye başlamıştı. Ülkemi terörle imtihan ediyorlardı. Bu ülkede istikrar olmasın, huzur olmasın diye ellerinden gelen her şeyi ortaya koyuyorlardı. Allah'a şükürler olsun benim ülkemin her tarafında bugün her santimetrekaresinde huzur var, güven, sükun var. Bugün Doğu ve Güneydoğu'da 24 saat bir anne bir evladını alıp gecenin herhangi bir saatinde komşusuna gezmeye gidebilme imkanına sahip. Dün orada milletime, yaşayanlara baskı kurmaya çalışanlara karşı bugün evlatlarımız öyle bir güvenlik alanı oluşturdular ki. Doğu'da ve Güneydoğu'da ülkemin hiçbir tarafında ne PKK, ne herhangi bir terör örgütü burnunu çıkartamıyor, burnunu." şeklinde konuştu.
Bu istikrarın sürmesini isteyen Soylu, ülkenin başına belaya sokmak isteyenlere fırsat verilmemesini istedi.
Bu PKK'ya kan kusturmazsak Allah bize hesap sorsun"
Doğu ve Güneydoğu'daki belediyelere, terör örgütlerine yardım yapmaları nedeniyle kayyum atandığını anımsatan Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"PKK'nın şah damarını kestik. Şimdi bunu yeniden tazelemeye çalışıyorlar. Sadece Doğu ve Güneydoğu'da değil aynı zamanda bunu batıdaki illerde de tazelemeye çalışıyorlar. Adamın suratında meymenet yok. Çıkmış diyor ki; 'Kürdistan'da biz kazanacağız' diyor. Kürdistan neresi arkadaşlar? Türkiye'de böyle bir yer var mı? Zehirli dilleriyle bu ülkeyi bölmek ve parçalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Orada yaşayan insanlarımızın hayatlarını kabusa döndürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ülkemize bu kaosu yaymak için ellerinden geleni yapıyorlar. 'Kürdistan'da biz kazanacağız, batıda AKP'ye kaybettireceğiz' diyor, kim bunu söylüyor, o yüzünde meymenet olmadığını söylediğim HDP'nin Eş Başkanı Sezai Temelli denilen bir adam. Biraz önce ne diyor biliyor musunuz? 'Desteklediğimiz her yerde hakkımızı alırız' diyor. Ankara'da Mansur Yavaş'ı destekliyoruz, hakkımızı alacağız, Adana'da şunu destekliyoruz, hakkımızı alacağız' diyor. Onlara hakkını verdik, vermeye devam edeceğiz siz merak etmeyin. Hangi haktan bahsediyorsunuz siz?"
"Kılıçdaroğlu neyi görüyor da biz göremiyoruz, bu CHP'liler neyi görüyor da biz göremiyoruz, bu İYİ Parti'liler, Saadet Partilililer neyi görüyor da biz göremiyoruz?" diyen Soylu, şunları kaydetti:
"FETÖ ile kol kola, PKK ile kol kola. Diyorlar ki '1 Nisan'dan sonra bu hükümete göstereceğiz, bu Cumhur İttifakı'na göstereceğiz'. Sonra diyorlar ki 'Beka seçimi. Bunun neresi beka'. 7 Haziran sonrası hatırlıyor musunuz ne yaptılar? Ülkeyi Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu yangın yerine çevirdiler. Çukurlar, barikatlar, camilerin yakılması, okulların yakılması, ardından kütüphaneler, bize bırakılan bütün eserlerimize saldırdılar, tarihimizi yok etmek istediler. Kökümüzü ortadan kaldırmak istediler. Neyin bekası. 15 Temmuz'da hangi birimiz şu ABD uşağı, Pensilvanya'daki şarlatanın talimatıyla ülkede bir darbe olacağını düşünüyorduk? ABD talimat verdi, 'bunları gerçekleştireceksiniz' dediler. Irak'ın kuzeyinde kim bir devlet kurulacağını, bunun için bir referandum yapılacağını düşündü? ABD talimat verdi, Avrupa destekledi orada bir devlet kurmak istediler. Afrin'e binlerce tır silah gönderdiler. Arzu ettikleri, istedikleri Türkiye'nin güneyini Türkiye'den koparabilmek. Orta Doğu ile Türkiye'nin güneyinin bağını tamamen kesebilmek. Hangi birimiz bunu biliyorduk? Zayıflamamızı bekliyorlar."
"Kılıçdaroğlu bunlara taşıyıcı annelik yapıyor"
Bakan Soylu, milletin birliğini ve beraberliğini bozmaya çalışanlara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Soylu, şunları aktardı:
"Kılıçdaroğlu bunlara taşıyıcı annelik yapıyor, çok net. 24 Haziran'dan sonra da aynısını yaptı. O zehirli dilleriyle beraber onları Meclise taşıdılar. Ne olursunuz Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimize söyleyin, İYİ Parti'li, Saadet Partili kardeşlerimize söyleyin onların yöneticilerinin yanlış bir yolda olduğunu. Önümüzde 4,5 yıl var. Bu 4,5 yıl içerisinde Türkiye'yi sıkıntıya sokacaklarını, Türkiye'nin yarınlarına bir pranga vurmak istediklerini, yeniden bir kaos çıkarmak istediklerini söyleyin. Eğer 31 Mart akşamı biz bir zaafiyete uğrarsak, Doğu ve Güneydoğu'da valileri, kaymakamları sokağa çıkarmazlar. Bunlar buradan yönetilmiyor, Kandil'den de yönetilmiyor. Kandil'e de akıl veren var. ABD'li generaller, Avrupalılar boyuna Kandil'e gidip geliyorlar. Hem teknoloji hem de akıl olarak bunlara akıl veriyorlar."
"Karayılan ile Bayık hayvanının burnundan getirmezsek namerdiz"
Eskişehir'in Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi'nde vatandaşlara hitap eden Soylu, birilerinin kardeşi kardeşe düşürmeye çalıştığını, on yıllardır Türkiye'nin, Türk milletinin üzerine oynadığını ama vatandaşların her zaman oyun oynayanlara ders verdiğini söyledi.
Türkiye'nin büyük ve zengin bir ülke olmasının istenmediğini belirten Bakan Soylu, "Bu millet, terörden, anarşiden çok çekti. Ne zaman bir şeye sevinsek hep kursağımızda bıraktılar. Bu milletin sevinmesini hiçbir zaman istemediler." diye konuştu.
Soylu, "İktidar olursunuz ama muktedir olamazsınız" diyenlere Türk milletinin "Biz hem iktidar, hem muktediriz" dediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hiç yakamızdan düşmediler. Gezi olaylarında faiz yüzde 3,5-4'tü bu ülkede. Türkiye ne güzel, salına salına yukarı doğru gidiyordu. IMF ile bağımızı koparmıştık. Alnımız ak, yükselen bir Türkiye ortaya koymuştuk. Benim ülkem 100 milyar dolarlık yatırımı bir çırpıda yapabilme kabiliyetini gösterdi. 'Türkiye nasıl böyle olur' diye çıldırdılar. Hemen Gezi olaylarını başlattılar ve faiz 11 puana çıktı. Sonra 12, 13, 14, 15 oldu. Aynısını 28 Şubat'ta yaptılar. 'İrtica' deyip bankalardan 53,5 milyar dolar hortumladılar. Gezi olaylarının da bu ülkeye 150-200 milyar dolar arası maliyeti oldu. Hiç acımadılar Türkiye'ye."
Süleyman Soylu, Türkiye'nin "yapamazsınız" denilenlerin hepsini Türk milleti sayesinde yaptığını aktararak, şöyle devam etti:
"Amerika, Avrupa gibi gittiğimiz yerlerde açlık, susuzluk, yokluk, yoksulluk oluşturmadık. Ne biz ne de mirasını taşımaktan onur duyduğumuz o koca Osmanlı Devleti oluşturdu. Şimdi sınırlarımızın hemen yanı başında hem Afrin hem de Fırat Kalkanı bölgesinde bizim evlatlarımız, öğretmenimiz, doktorumuz, hemşiremiz, hakimimiz, savcımız, polisimiz, jandarmamız, kaymakamımız, Mehmetçik'imiz, 'Allahuekber' diyen imamımız var. Biz, büyük bir milletiz. Bu ülkeden korktukları şey tam da budur."
"Burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz"
Soylu, zayıflık ve tembelliğin Türk milletine yakışmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok güçlü, kudretli, kuvvetli olmalıyız. Bana kızıyorlar, 'Süleyman Soylu çok sert konuşuyor' diye. Ne demişim? Kadın çıkacak, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyerek diyecek ki; 'Ben sırtımı PYD, PKK, YPG'ye dayadım. Ne diyeceğiz yani? Sırtını mı sıvazlayacağız? 'Aferin, iyi yapmışsın' mı diyeceğiz? Ne demişim? Kötü bir şey dememişim ki. Ne dedik ona? 'Sana 4 tane duvar verdik, istediğin duvara, hangisine dayarsan daya'. Bu ülke, sadece yer üstündekilerin ülkesi değildir. Bu ülkede aynı zamanda bizden daha fazla hakkı olan yerin altındakilerdir.
Bu ülke için çalışanlar, çırpınanlar, 6 aylık kundaktaki bebeğini vatan, bayrak, namus, ezan diye kokusunu almadan giden evlatlar, bir ayağını, elini patlamada bırakıp da 'Allah'ım bu ülkenin bana tekrar ihtiyacı olursa bu ihtiyacını bana gördür ne olursun' diye dua eden insanlar var. Bu ülke sahipsiz değildir. Bu PKK'nın hayvanları, 13-14 yaşındaki, annesinin saçını okşama yaşındaki çocukları alıp dağa götürdü. Orada onlara tecavüz ettiler. Fiziklerine göre kimine pantolon, kimine etek giydirdiler. Teslim olanlar anlattılar hangi iğrenç, hangi hayvani işleri yaptıklarını."
Bakan Soylu, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyaya elini uzatacak, merhametini ortaya koyacak, şefkat gösterecek bir iyilik medeniyeti olduğuna dikkati çekerek, "O, 13-14 yaşındaki kızları alıp dağa götüren, eline kalaşnikof verip onları terörist yapmak isteyen ve aynı zamanda da onları taciz eden, tecavüz eden o Murat Karayılan ve Cemil Bayık hayvanının burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz." ifadesini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 16 Mart 2019, 00:46