Pazar değil, ürün satış noktası

Tepebaşı Belediyesince üretici kadınlara yönelik açılan ürün satış noktasında, kendi bahçelerinde yetiştirdikleri ve evde yaptıkları ürünleri doğrudan vatandaşa satış yapma imkanı ile buluşan üretici kadınlar, bu sayede ekonomik olarak da kendi paralarını kazanmanın mutluluğunu yaşıyor.

Pazar değil, ürün satış noktası
banner127

Tepebaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğünce üretici kadınlara yönelik açılan ürün satış noktası kısa sürede büyük ilgi gördü. Kendi arazilerinde yetiştirdikleri doğal meyve ve sebzeleri cumartesi günleri Batıkent Mahallesi'nde doğrudan vatandaş ile buluşturan kadınlar yapılan projeden son derece mutlu. Meyve sebzenin yanı sıra, erişte, tarhana, reçel, salça ve el işleri de yapan kadınlar vatandaşların doğal ürünlerle buluşmasını sağlıyor. Her yaştan üretici kadınların bulunduğu noktada, ilk defa ekonomik olarak kendi parasını kazanan kadın sayısı ise çok fazla. İlk defa para kazanmanın tadına varan kadınların kimisi kazandığı parayı torununa, kimisi borcuna kimisi ise çocuklarının eğitimine harcamak istediklerini dile getiriyor. 

"Pazar değil, ürün satış noktası" 
Tepebaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü Hasan Sofuoğlu, ürün satış noktasının 13 Temmuz 2019 tarihinde açıldığını söyledi. Üretici kadınlara yönelik ürün satış noktası fikrinin uzun zamandır düşünüldüğünü belirten Sofuoğlu, "Kadın üreticilerin bizden çok talebi oluyor. Tepebaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü olarak, çok talep geliyor. Gelen taleplerde ise üretilen ürünlerin pazarlanmasında sıkıntılar olduğundan bahsediyorlar. Pazarlamanın açacağı en büyük nokta da bir pazar oluşturmak. Burası ürün satış noktası. Bir pazar gibi beklemeyin. Buradaki insanların hepsi amatör. Kendi evlerinin bahçesinde ürettikleri gıda ürünlerini ve evde hazırladıkları, makarna, erişte, bulgur ve salça gibi ürünleri gelip direk aracısız olarak tüketiciye sundukları ürün satış noktası" dedi. 

"Üretici kadınlar çok mutlu” 
Üretici kadınları mutlu olduğundan bahseden Hasan Sofuoğlu, sözlerinin devamında şunları söyledi: 
"Üretici kadınlar bir kere çok mutlular. Bize ‘emeğimizin nasıl kazanca dönüştüğünü görmek istiyoruz’ dediler. Başkanımız Ahmet Ataç’a çok sayıda talep geldi. Biz köylere devam ziyaretler yapıyoruz. Kadınların ihtiyaçlarını belirliyoruz. Eğitimler düzenliyoruz. Sağlıklı beslenme, sağlıklı gıda nasıl hazırlanır, sağlıklı gıdaya nasıl ulaşırız şeklinde. Eğitimi verdikçe diyorlar ki, ‘biz bunları üretiyoruz ama nasıl pazarlayacağız.’ Satış noktasına geldiklerinde, hem sosyalleşmiş oluyorlar, hem de bütçelerine katkı sağlamış oluyorlar.” 
Üretici noktasının en yaşlı kadın üreticilerinden olan 69 yaşındaki Emine Çetin ise kendi parasını kazanmanın mutluluğunu yaşıyor. 4 haftadır ürünlerini satmak için geldiğini belirten Çetin, “Köyümüzden, kendi malımızdır. Biber, domates ve kavun getirdim. Patates çok çamur olduğundan dolayı çıkaramadım. Buradan kazandığım para ile ev almıştık, biraz borçlandık onu ödeyeceğiz” dedi. 

“Kadınların ürettiklerini satabildiklerini göstermek istiyorum” 
Münevver Kepenek isimli üretici kadın ise, yapılan üretici noktası ile ilgili "Burası çok iyi oldu. Kadınların emeklerinin değer bulduğu bir ortam oluşmuş oldu. Hem üretici ile tüketici yüz yüze gelmiş oldu. Doğrudan alışveriş sağlanmış oldu. Böylelikle tüketici buraya geldiğinde ürünün nasıl ve nerede üretildiğini görmüş oluyor. Bizde aracı olmadan doğrudan emeğimizin karşılığını almış oluyoruz. Benim kendi bahçemde yetiştirdiğim sebzelerim var. Kabak, domates, salatalık, biber, semiz otu ve erik gibi ürünler. Bide bunlardan yapmış olduğumuz salçalar, yaprak sarmalarımız var. Daha sonra gezen, kaçan, koşan tavuk yumurtası var. Burada ki kazanç ile üretimin sürdürebilirliğini sağlıyorum. Amacım aslında burada köyde ki diğer karınlara örnek olmak. Benim köyüm buraya iki araç değiştirilerek gelinen bir köy. Ürünlerimi otobüs ile getiriyorum. Kadınların ürettiklerini satabildiklerini göstermek istiyorum" ifadelerini kullandı. 

“Kendimize ait harçlığımız oluyor” 
Maddi olarak özgürlüğe kavuşan üretici kadınlardan Süheyla Bağ, “Taze fasulye, mısır, armut, domates var, balımız var. 35 yıldır arıcılık yapıyoruz. Polenim var. Burasının açılmasından çok memnunuz. Allah razı olsun. Kendimize ait cebimizde harçlığımız oluyor. İstediğimiz gibi hareket edebiliyoruz. Gelin, eşim, oğlum çoluk çocuk çalışıyoruz. Burada yeni yeni arkadaşlar edindik. Satışlarımız da güzel” dedi. 
62 yaşındaki Fadime Derince, ise yaptıkları ürünleri aynı zamanda kendi kızlarına da yedirdiğini ifade etti. Üretici noktası kurulmadan yaptıkları ve ürettikleri ürünleri hediye olarak verdiğini belirten Derince, “Bu sene burayı duyunca biraz da para katkısı olsun diye geldim. Hep ben yaptıklarımı hediye ederdim. Nar satarım, nar suyu yaparım, nar pekmezi yaparım. İki tane elma ağacım var. Kurtlu, ilaç gübre filan yok. Onun turşusunu ve sirkesini yaparım. Ahmet Aytaç’tan Allah razı olsun. Çok memnunuz, geçen hafta geldik harçlığımızı kurtardık. Bu hafta da geldik harçlığımızı çıkaracağız. Milletimiz için satılanlar doğal ürünler. İlaçlı ürünlerden çok bıktık. Ben gittiğim yerde bakıyorum. Hep ilaç. Bu ilaçlardan hep rahatsızlanıyoruz” diye konuştu. 

Güncelleme Tarihi: 17 Ağustos 2019, 12:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30