Olay ve konu ile ilgili açıklamalarda bulunan TMP Eskişehir İl Temsilcisi Gürkan Güler, "Bizler, motosiklet kullanıcıları ve motor sporlarına gönül vermiş bireyler ve oluşturduğumuz kulüpler ve federasyonlar olarak “busonolacak” başlığı altında, bütün Türkiye’de, eş zamanlı olarak; çocuk ve kadın istismarına ve şiddete karşı tepki koymak üzere toplanmış bulunuyoruz. Daha 3 gün önce, üstelikte 23 Nisan Çocuk Bayramında, 5 yaşındaki bir çocuğumuza, hunharca yapılan çirkin istismarın, toplumumuzda telafisi zor infialler yarattığına şahit olduk. Hepimizin vicdanını inciten bu gibi menfur olayların bitmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için, uyarı görevimizi sosyal sorumluluk bilinci içerisinde elimizden geldiği kadarıyla yapmaya hazırız" dedi.
Açıklama şu şekilde devam etti;
"Şimdi sizlere yılda ne kadar çocuk ve kadın, cinsel istismara uğramış ve ne kadarı öldürülmüş veya ne kadar insan ve canlı şiddete uğramış istatistiğini söyleyecek değiliz. Çünkü bu gibi menfur olayların sayıya dökülmesi ve nüfusa göre orantı hesaplarının yapılması bile, kabul edilirlik sınırları yaratmaktadır. Oysa bizim ve hepimiz için, 1 can bile çok değerli ve önemlidir. Bu çirkin ve asla kabul edilemez olayların, toplum yapımız ve bireyler üzerinde yarattığı tahribat öyle derin olmaktadır ki; telafisi mümkün olmayan travmalara sebebiyet vermekte ve yaşam kültürümüze ağır darbeler indirmektedir.
Biliyoruz ki; bu kötülükleri yapan insanlar ağır hasta sınıfından sayılmaktadırlar. Cinsel istismarın her türlüsüne ve şiddete bulaşan bu mahlûklar, kanunlarımızın boşluklarından ve cezaların hafifliğinden asla cesaret alamamalıdırlar. Onun için buradan devlet büyüklerimize ve kanun koyucularımıza seslenmek istiyoruz. Cezalar yeterince caydırıcı nitelikte ve en ağır şekilde olmalıdır. Tedavi edilmeleri gerekiyorsa da, Cinsel eğilim içerisinde olanlar için ‘iğdiş’ etme seçeneği de artık gündeme alınmalıdır.
Bizler, sosyal sorumluluğumuz ve insani değerlerimizin yüklediği vaz geçilmez görevlerle, kendimizi motosiklet kullanıcıları camiası ve ailesi içerisinde; toplumuzun hassas duyargaları olarak görüyor ve kabul ediyoruz. Olağan vazife saydığımız bu sorumluluğumuzdan hareketle, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde anlam bulduğu üzere; Türk toplumunun ortak değerlerini savunmaya ve gerektiğinde bedel ödemeye hazırız.
Kanun koyucularımızdan ve uygulayıcı kurum ve kurum temsilcilerinden isteğimiz; özellikle bu menfur olaylarla ilgili, Büyük Türk Milleti’ni rahatlatacak kanunları çıkartmaya ve gerekli düzenlemeleri yapmaya ve de tavizsiz bir şekilde uygulamaya davet ediyoruz."
