İklim krizinin etkilerinin saptanması, yaratacağı etkilerin belirlenerek önlem alınması için verdiği Meclis Araştırma Önergesi üzerine konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Süllü, küresel ısınmanın tetiklediği iklim krizinin, doğal bir süreçte gerçekleşmediğine ve insan faaliyetlerinin zararlı etkilerinin sonucu olarak, tüm canlıları etkilediğine dikkat çekti. Günlük yaşantıda kullanılan, tüketilen ürünler, sanayi, fosil yakıtlardan salınan sera gazlarının atmosferde sıkışmasının, küresel ısınmaya yol açtığını vurgulayan Süllü, yeryüzünün geçen yüzyılda 0,8 santigrat derece geri dönülmez bir şekilde artışının yol açtığı doğal afetlerin tarımdan, kuraklığa, ormansızlaşmaya, canlı türlerinin yok olmasına uzanan etkilerini anlattı.
TÜRKİYE’DE ÇEVRE DENİLİNCE AKLA PARA GELİYOR
Küresel iklim krizi konusunda iktidarın atalet içinde olduğunu ve hiçbir önlem almadığını söyleyen Süllü, tam tersine 19 yılda AKP iktidarının izlediği ranta dayalı çevre politikalarının Türkiye’de yarattığı talan ile tüm olumsuzlukların arttığına dikkat çekti: “ Bilinçsiz arazi kullanımı, oteller, siteler, madenler için kesilen ağaçlar ormansızlaşmaya yol açıyor, Dünyada termik santraller yasaklanırken, yenilenebilir kaynaklar yerine hala fosil yakıtlarla verimli tarım arazileri üzerine termik santral kurulması ve bacasız çalıştırılması konuşuluyor. Kül depolama sahaları toprağı, tahrip ediyor; soğutma için gerekli milyonlarca metre küp su, su kaynaklarında azalmaya neden oluyor. Altın ayrıştırmaları için kurulan siyanür havuzlarından yer altı sularına sızma tehlikesi göz ardı ediliyor. Diğer yanda Kanal İstanbul gibi tüm doğal dengeyi bozacak projeler hayata geçirilmeye çalışılıyor” dedi.
İktidarın çevresel atık politikalarını, çöp ithalatını ve vahşi depolamayı eleştiren Süllü, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin çevre dostu çöp bertaraf tesisinin örnek alınması gerektiğini söyleyerek “Çöp bertarafı ile enerji üretilirken, fidan yetiştirilen tesislere, sıfır atık kapsamında bitkiler için, besin üretiliyor. “dedi.
İKLİM KRİZİNİN BEDELİ AĞIR OLACAK
Yaklaşık 1500 metreküp/yıl kişi başı su varlığı ile OECD ve Avrupa Birliği ortalamalarının altında su zengini olmadığımızı belirten Dr. Jale Nur Süllü, NASA’nın kuraklık haritasında, 2021’de Türkiye'nin çoğu bölgesinde şiddetli kuraklık yaşanacağı uyarılarının dikkate alınması gerektiğini söyledi. Katar ile imzalanan su yönetimi anlaşmasına değinen Süllü, iktidarı, gerekli önlemleri almaya davet etti.
Bir Avrupa Birliği Projesi sonucunda yayınlanan “Ataletin Bedeli Raporu” verilerine göre, gerekli önlemlerin alınmaması halinde, iklim krizi sonucu 2030 Türkiye’sinde can ve mal kayıpları ile üretim, milli gelir ve istihdamda düşüş, gıda fiyatlarında artış yaşanacağını anlatan Jale Nur Süllü, ataletten kurtulmak gerektiğini, para ve rant hırsının terk edilerek bilime kulak verip, su yönetimi ve iklim krizi konusunda mutlaka etkin, acil bir eylem planı yapılması gerektiğini söyledi.