Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Başkanvekili Dr. Jale Nur Süllü, CHP Kadın Milletvekilleri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında “Bir Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü daha geride bıraktık.Peki, Kadınların gerçekten kutlanabilecek bir günü var mı? Yaşadığımız sürece baktığımızda bu soruya evet demek mümkün değil” dedi.
CHP’li Kadın Vekiller, Aysu Bankoğlu, Suzan Şahin, Müzeyyen Şevkin, Neslihan Hancıoğlu, Candan Yüceer, Gamze Taşçıer ve Sera Kadıgil ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında 8 Mart’ın tarihsel sürecine değinen Süllü, “Kadınlar, sadece eşit işe eşit ücret için değil, yüzyıllardır, var oldukları toplumda, eşit haklara sahip olmak için mücadele ediyorlar.” dedi.
Kadınların mücadelesinin ağır yükler taşıdığını ve bu tarihin her alanda erkeklerle eşit olma mücadelesinin tarihi olduğunu belirten Dr. Jale Nur Süllü, “Bu mücadeleyi sürdürenleri saygı ve minnetle selamlıyoruz. Kadın yoksulluğuna, istihdamda yeterince yer almamasına, kayıt dışı çalışmasına, çalışma hayatına atılmasında engel olan çocuklarını bırakacakları kurumlardan yoksunluğuna, iş yerlerinde kadınlara uygulanan mobinge itirazımız var. Kadın emeğinin tarlada, işte, evde sömürülmesine, kadının cinselliğinin, bedeninin kimliğinin medyada reklamlarda, dizilerde, haber içeriklerinde kullanılmasınaitirazımız var. Hala sürüp giden çocuk yaşta evliliklere, çocuk yaşta gebeliklere itirazımız var.” dedi.
Dr. Jale Nur Süllü’nün basın açıklamasında değindiği başlıklar şu şekilde:
HER ŞEY YOLUNDAYMIŞ GİBİ KONUŞULMASINA İTİRAZIMIZ VAR
2021 yılında ilk 67 günde 68 kadın katledildi. Gelinen süreçte bugün 10 kadından 4’ü kendisini güvende hissetmiyor. Her gün güvenlik güçlerine başvuran kadın sayısı yaklaşık 500. Bir de başvurmayanları düşündüğümüzde şiddetin boyutu açıkça ortadayken hala her şey yolundaymış gibi konuşanlara itirazımız var. AKP KEFEK Başkan Vekili, Türkiye’de sayının abartıldığını, öldürülen erkek sayısının kadın sayısının 12 katı olduğunu söyleyerek medyayı yanlış algı yaratmakla suçladı. Genel Kurul’da benzer bir konuşmayla dünyadaki diğer ülkelerle kıyaslandığında düşük olduğunu tekrarladı. Şimdi diğer ülkelerden daha az kadın ülkemizde öldürülüyor diye sevinmeli miyiz?
27. Dönemde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na havale edilen 178 kanun teklifinin hiçbiri gündeme alınmamıştır. Şiddetin bu kadar gündem olduğu bir zamanda bu tekliflerin birçoğu kadına yönelik şiddete ilişkin olmasına karşın hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır. Sorunların fıtratında var diyerek kader diyerek çözülmeyeceğini biliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği demekten bile korkan bir anlayışla kadına yönelik şiddetle mücadele edilemez. Şiddete sıfır tolerans diyerek ama altına imza atılan İstanbul Sözleşmesi’nin bazı çevrelerden tepki var diyerek geri adım atmalarla, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmasını sağlamayarak çözemeyiz. Kadını son derece yoğun iş yükü altında olan Aile, Çocuk, Sosyal Politikalar ve Çalışma Bakanlığı içine sıkıştırarak çözemeyiz.
DEMOKRASİNİN TEMELİ EŞİTLİKTEN GEÇER
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, kadınlar adına hayata geçirilen devrimlerde öncülük yaptığımız gibi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak demokrasinin temelinin eşitlikten geçtiği ilkesiyle toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yönünde üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırız. CHP olarak sadece 27’inci dönemde kadın konusunda 653 yazılı soru önergesi, 100 kanun teklifi, 79 meclis araştırması komisyonu kurulması hakkında önerge verdik.Soru önergelerimizin 471’i hiç cevaplandırılmadı. Kanun tekliflerimiz, Meclis Araştırma Önergelerimiz gündeme alınmıyor, alınsa da AKP ve MHP oylarıyla reddediliyor.Gericilerin İstanbul Sözleşmesini hedefe koymalarının temel sebebi bu sözleşmenin devletlere Sadece kadınlara yönelik şiddetin temek sebebi olan cinsiyet temelli ayrımcılıkla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekmesidir. Sözleşme aynı zamanda kadınlar ve erkekler için toplum tarafından uygun görülen ve öğretilmiş rolleri yani toplumsal cinsiyet kavramını tanımlayan ilk bağlayıcı metin olma özelliğini de taşıyor. İç hukukumuzda İstanbul Sözleşmesinin gereklerini yerine getirmek amacıyla çıkarılan 6284 sayılı yasanın da aynı şekilde savunucusuyuz ve etkin uygulanmasını talep ediyoruz.
Mecliste Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması konusunda tüm partilerin ortak iradesiyle bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak tek başına bu yeterli değildir. Meclisin şiddetin önlenmesi konusunda daha etkin olmasını istiyoruz. İktidar samimiyetle bir şey yapmak istiyorsa ilk olarak GREVİO Raporu’nunu resmi çevirisinin yapılarak Meclis gündemine alınmasını, 1978’den beri mevzuatımızda olmasına rağmen uygulanmayan Aile Sigortasının hayata geçirilmesini ve elbette kadını aile ve çalışma hayatının içinde eritmekten vazgeçip derhal bir Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmasını sağlamakla mükelleftir.
CHP’DEN SİYASETTE EŞİT TEMSİLİYET KANUN TEKLİFİ
Genel Başkanımızın öncülüğünde, grup başkan vekillerimiz, kadın milletvekillerimiz ve kadın kollarımızın katkılarıyla, kadın örgütlerinin taleplerinin değerlendirilmesi ve akademisyenlerle ortak bir çalışmanın sonucu olan, kadının siyasette eşit temsiliyetini sağlamaya yönelik, Kanun teklifimizi tüm grubumuzun imzasıyla dün Meclis Başkanlığına sunduk. Hazırladığımız siyasette eşit temsil ve fermuar sisteminin ve 8 Mart’ın kadınlar için tatil olması konusunda TBMM’nin öncülük yapması ve kadınlara bu hakların verilmesi konusunda tüm siyasi parti gruplarına ortak bir irade gösterme çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Kadın ve erkeklerin eşit ve özgür bireyler olarak yaşadığı bir Türkiye istiyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu eşitliği sağlamak, kadınların ve erkeklerin eşit bir birey ve özgür olmaları için gerekli adımları atıyor ve gayret gösteriyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz: Kadınlar olarak haklı kazanımlarımızdan da haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz ve bunun için mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz.