Anadolu coğrafyasında nehir kenarlarına kurulan ve oldukça eski bir tarihe sahip olan su dolapları, makineleşme öncesinde tarım arazilerinin sulaması için kullanılıyordu. Ünlü Türk şair ve mutasavvıf Yunus Emre’nin de şiirine konu olan su dolabı, şimdilerde ise geleneksel bir sembol olma özelliği taşıyor. Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde yaşayan su dolaplarının son yapım ustası Fehmi Uslu, bu geleneği yaşatmaya çalışıyor. Su dolabının Sakarya Nehri üzerindeki tek örneğini onararak ayakta tutan Uslu, tarihi bir değer olan su dolaplarının unutulmamasını istiyor. 1980’lerden önce Orta Sakarya Vadisi’nde tüm sulamaların dolaplar sayesinde yapıldığını belirten Uslu, evinin önünde duran son örneği 17 yıldır çalışır vaziyette tutuyor.
“Bu kültür varlığımızın yok olmasına vicdanım el vermedi”
Anadolu’nun tarım geçmişinde önemli bir yer tutan ve kültürel değeri bulunan su dolaplarının yaşatılması gerektiğini ifaden eden son usta Fehmi Uslu, “Bunu çoğu insan değirmen ya da çark olarak biliyor. Aslında bu alet tamamen tarla ve bahçe sulama amacıyla yapılmış bir su dolabıdır. Günümüzden 8 asır önce yaşamış Yunus Emre’nin dizelerine de yansımış 8 kıtalık bir dolap şiiri vardır. 1980 yılı öncesi Orta Sakarya Vadisi’nde tarım amaçlı sulamalar tamamen bu sistemle yapılıyordu. Yaptığım araştırmalarda nehir boyunca 100’ün üzerinde böyle su dolapları olduğunu öğrendim. O dönemde her su dolabının ağası varmış. Örneğin 7-8 aile o dolapla sulama yaparlarmış. İlçenin geleneksel, tarihsel değerlerine sahip çıkarak ve doğayla iç içe yaşamayı seven birisi olarak bu kültür varlığımızın yok olmasına vicdanım el vermedi. 2003 yılından beri, 17 yıl olmuş, bu dolabı burada döndürmekteyim. Altındaki ağaç kökleri nereden baksanız 100 yıllık vardır. Su dolabını 2 sene önce tadilattan geçirdim. Şu anda nehir üzerindeki tek örnek bu kaldı. Bildiğim kadarıyla bu sulama dolabının da tek ustası benim” dedi.