MUHARREM SARIKAYA: YERELDE İTTİFAKTA ÇOKLU MODEL…
Cumhurbaşkanlığı sürecinde oluşan ittifak modellerinin yerel seçimde de devam edeceği dün kesinleşti.
Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasında dünkü görüşmeyle varılan mutabakat ile ittifak için tekrar adım atılırken, CHP- İYİ Parti arasındaki müzakerede de önemli bir merhale daha aşıldı.
Böylece çatıda ittifak konusunda tarafların uzlaştığını söyleyebiliriz.
Ancak bunun hangi yöntem, yani modelle gerçekleşeceğine yönelik formüle varıldığını söylemek için erken…
Bahçeli’nin ilk adımını attığı, AK Parti’nin de istekli olmadığı için bir ay önce sonlanan ve dün yeniden canlanan Cumhur İttifakı açısından meseleye bakarsak…
Erdoğan-Bahçeli arasında gerçekleşen ve bugüne kadarki görüşmelerden 10 dakika daha uzun süren buluşma sonrası iki liderin de kurmaylarına aktarımı benzer olmuş.
“Çok iyi, çok güzel bir görüşme oldu… Her ikimiz de ittifakın olması iradesi yüksek, hemfikiriz…”
Hatta daha MHP lideri tarafından ilk formül ortaya konulduğunda iki liderin gerçekleştirdiği görüşmeden de daha iyi bir zeminde buluşulmuş.
Hangi kentte hangi ittifak modeli üzerinde durulması gerektiği konusu ele alınmış, kurmayının yöntemleri üzerinde çalışması kararlaştırılmış.
Bu kapsamda her iki partinin seçimle ilgili genel başkan yardımcıları AK Parti’den Mehmet Özhaseki ile MHP’den Sadri Durmaz, bir süre önce de gerçekleştirdikleri görüşmeyi resmi olarak da sürdürecek, illeri ve hangi model ittifakın uygulanacağını kararlaştıracak.
KONUŞULAN İLLER
Bu aşamada, iki tarafa da uzlaşmaya tabi kentlerin hangileri olabileceğini sordum.
Her ikisinden yansıyan büyük kent isimlerinde, çok az fark olsa da neredeyse %90’ı benzer illerden oluşuyor.
Nitekim dün ittifakın yeniden başladığını açıklayan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in de vurguladığı gibi İstanbul, Ankara ve İzmir’de Büyükşehir adayları AK Parti’den olacak.
Buna karşın, daha önce Bahçeli’nin “üzerinde müzakere edilebilir” diyerek ortaya koyduğu, “herkes ilini korusun, diğer bölgelerde yarışılsın” talebinde de esneme olmuş.
Aktarıldığına göre AK Parti tarafı, “MHP aday ismini belirlesin, o isim AK Parti listesinden aday gösterilsin, seçilince istifa edip partisine geçsin” formülünü de getirmiş.
Ancak MHP baştan beri karşı olduğu modele yine sıcak bakmamış. Bunun yerine iller üzerinde uzlaşı sağlanarak gidilmesi konusunda anlaşmaya varılmış.
AK Parti tarafından ileri sürüldüğüne göre MHP’nin baştan talep ettiği iller arasında farklılık olabilir; iddia o ki AK Parti ısrarcı olunca Adana devre dışında bırakılmış.
AK Parti buna karşılık Bahçeli’nin memleketi Osmaniye’de hiç aday çıkarmama kararı almış.
Mersin, Manisa Büyükşehirleri ile birlikte Ankara’da MHP’nin elinde tuttuğu Polatlı ve Etimesgut’a, örneğin Yenimahalle gibi yeni bir büyük ilçenin daha eklenmesi modeli de ileri sürülen ittifak modeli arasında.
İstanbul, İzmir’in yanı sıra; Antalya, Aydın, Eskişehir, Tekirdağ’da AK Partili adayla gidilmesi kaydıyla, büyük merkez ilçelerinin MHP’ye terk edilmesi de dile getirilen bir diğer formül.
Belediye Meclislerinde de MHP’nin, ağırlığını hissedeceği sayıda üyeye sahip olacağına vurgu yapılıyor.
Anlaşılan o ki, her iki parti de birlikte olunduğu anda kazanılabilecek bölgeler üzerinde duruyor; iki partinin tek başına alabileceği yerlerde ise biri diğerinin yerine çekilme yoluna gitmesi üzerinde duruluyor.
Örneğin Gaziantep, Şanlıurfa’da MHP aday çıkarmazken, Osmaniye gibi Mersin, Manisa ve Isparta’da da AK Parti aday göstermeyebilir.
Ancak bunlar üzerinde kesin bir sonuca varılmış değil; kurmayların görüşmesi sonrası liderlere sunacakları rapor bunu tayin edecek; daha sonra iki lider bir araya gelip açıklamada bulunacak.
SİYASETTE BAHÇELİ AĞIRLIĞI
Şunu belirtmek gerekir ki, MHP lideri Bahçeli bu dönem siyasetin ağırlık merkezini oluşturuyor.
Örneğin, ittifakın sonlandığı gün, her şeyin bitmediğini görüp, oyun planını buna göre devam ettirdi; milletvekillerini AK Parti’ye dönük tepki koyan demeçlerden uzaklaştırarak, keskin muhalefet yerine, yumuşak güç sergiledi…
AK Parti’den kaçan seçmeni bünyesinde tutan baraj olduğunu gösterdi.
İttifak görüşmelerinin yeniden başlanacağının belli olması üzerine, “gündemi davet sahibi belirler” diyerek “olduğum yerdeyim” mesajını verdi.
Bu da Bahçeli’yi siyasetin ağrılık merkezi haline getirmekle kalmadı, oyun kurucusu olduğunu da gösterdi; biten süreci yeniden başlattı...
***
CHP-İYİ PARTİ'DE BİR ADIM DAHA
Karşı taraftaki en iyi oyun kurucu da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu…
Hatta oyun kuruculuğunun başarılı olacağının görülmesi üzerine Cumhur İttifakı'nın canlanmasına da katkı verdiği görülüyor.
Henüz SP’nin nasıl bir tavır sergileyeceğinin netleşmediği CHP-İYİ Parti arasında devam eden ittifak görüşmesinde dün önemli bir merhale daha tamamlandı.
CHP’den Bülent Tezcan ile İYİ Parti’den Koray Aydın’ın yürüttüğü görüşmede model üzerinde duruldu.
ALAN TAYİNİ
Bülent Tezcan dünkü sohbetimizde varılan noktayı şöyle özetledi:
“Muhtemel seçenekler üzerinde durduk. Koray Bey (Aydın) de bazı veriler sundu, çok yararlı oldu. Kimin nerede güçlü, hangi yerlerde ittifakların bugünden sağladıkları gördük. Daha somut bir yöntem gelişmedi ama alandaki çalışmalara baktık…”
Her iki partiden aktarıldığına göre 16 Nisan referandumunda hayır bileşenlerinin önde çıktığı 17 il üzerinden yürüyen görüşmelerde; Diyarbakır, Mardin ve Van devre dışı bırakılmıştı.
Geriye kalan 14 yerden Balıkesir’de CHP adayını açıklamış, diğer 4 il, Muğla, Aydın, Eskişehir ve Tekirdağ’da da kendi adayıyla yol alma kararlılığını ortaya koymuştu.
Görüşmede, 9 vilayete başka nerelerin eklenebileceği konusuna odaklanılmış.
EKLENECEK İLLER
İki partinin konuyla ilgili kurmayları, kapsamın genişleyebileceğini gördüklerini bildirdi.
Aktarıldığına göre, son kararı liderlere bırakılmış olmakla birlikte İYİ Parti’nin kamuoyu yoklamalarında yüksek çıktığı; Niğde, Isparta, Nevşehir’de CHP aday çıkarmama yoluna gidebilir.
Örneğin Nevşehir’in Ürgüp ve Avanos’ta İYİ Parti, Gülşehir’de CHP aday çıkarmadan diğerini destekleme yoluna gidebilir.
Buna karşın iki parti de Mersin’de yüksek profilli aday göstererek yarışa girebilir.
Bu durumda milliyetçi oylar bölüneceğinden, CHP’nin aradan çıkmasının önü açılabilir.
Bazı yerlerde CHP, bazılarında ise İYİ Parti'nin aday göstermeyeceği yerler de olabilir; özellikle büyükşehirlerin bazı ilçeleri için bu model uygulanabilir…
YERELİN BELİRLEYECEĞİ
Bazı yerlerde de “yönetim paylaşımı” adı altında, büyükşehir başkan adayı bir partiden yapılırken, yardımcısı veya genel sekreterinin öteki partiden gösterildiği, belediye meclisi üyeliklerinin il teşkilatlarının kararıyla oluşturulduğu “yerelde aday belirleme” sürecine de tanıklık edilebilir.
Nitekim Antalya özelinde bu modelin oluşturup, oluşturamayacağına bakılıyor.
Kurmaylar bu model üzerinde dururken, “Yukarının aşamadığını, bazen yerel unsurlar çok daha iyi model üreterek çözebiliyor” bakışı esas alınmış.
Yani tek merkezli bir model yerine, her bir ilin kendi dinamiği içinde ele alınan çok merkezli ittifak modeli üzerinde duruluyor.
“Karma model” diye de tanımlanan her ilde farklı yöntemin uygulanacağı ittifak konusunda anlaşmaya da varılmış…
Görünen o ki CHP-İYİ Parti’de ittifak konusunda oldukça yol kat edilmiş…
SEVİLAY YILMAN: İŞTE KESİNLEŞEN AK PARTİ’NİN DİĞER ADAYLARI!
Geçtiğimiz hafta sonu temayül yoklamalarını gerçekleştiren AK Parti’nin İstanbul’da sahaya Binali Yıldırım ile çıkma kararını aldığını yazmıştım. Bugün de Ankara’yı ve kesinleşen diğer illeri yazayım…
Kaynaklarımdan öğrendiğime göre 2002 yılından bu yana AK Parti’nin elinde olan Ankara’da da risk almak istemedi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Parti tabanında mevcut belediye başkanı Mustafa Tuna’ya olan yoğun teveccühe rağmen belediye tecrübesi epeyce yüksek olan Mehmet Özhaseki ile Ankaralı seçmenin karşısına çıkılmasına karar verdi.
İzmir adayında da hemen hemen karar verildi ama yazmayacağım. Zira duyduğuma göre bir belirsizlik var hala. Hülasa… Karar kılınan ismin değişebilme ihtimaline karşın İzmir’i pas geçiyorum bugün. 31 Mart’ta aday gösterilecek kesin isimler ise şöyle:
Şanlıurfa da çok büyük sürpriz yaptı AK Parti. Mevcut Başkan Nihat Çiftçi ile devam etmeme kararı olduğu biliniyordu zaten ama onun yerine kesin olarak kimin aday olacağı belli değildi. O isim belli oldu... Aday eski il başkanı Zeynel Abidin Beyazgül.
Kahramanmaraş'ta belediyeler birliği sekreteri Hayrettin Güngör isminde karar kılındı. Gaziantep'te Fatma Şahin ile devam, Kilis’te ise partinin eski vekillerinden Reşat Polat deniliyor.
Denizli'de, Kırşehir'de, Amasya'da, Gümüşhane ve Tokat illerinde mevcut belediye başkanları ile devam. Ancak Nevşehir, Kırıkkale, Sivas'ta değişime karar verildi.
3 dönem kuralına takılan Kocaeli’nde ise mevcut başkanın yerine kimin aday olacağına henüz karar verilmedi. İki isim var favori. Bunlardan biri Kocaeli yakınlarındaki bir ilin valisi.
Bu arada İstanbul’un ilçelerini de yokladım. 3 döneme takılmayan belediye başkanları ile devam etmeye meyilli AK Parti. Sadece Eyüpsultan İlçesi’nde bir değişim yaşanacak. Mevcut başkan Remzi Aydın’ın yerine bir hafta önce Gaziantep Büyükşehir Genel Sekreterliği’nden istifa eden Deniz Köken’in aday yapılmasına karar verildi.
***
Muharrem İnce’ye niye hâlâ randevu yok!
CHP'de de kulisler epeyce hareketli. Ancak sizinle paylaşabileceğim yeni bir şey yok. Çünkü İstanbul başta olmak üzere adaylıklarda adı geçenlerle ilgili geçtiğimiz ayın 25’inde kaleme aldığım yazıdaki isimler geçerliliğini koruyor.
O yazıda Balıkesir Belediye Başkanlığı için milletvekili Ahmet Akın’a karar verildiğini yazmıştım. Nitekim dediğim oldu. CHP tarafından açıklanan bir kısım aday içerisinde Ahmet Akın’ın da adı deklare edildi kamuoyuna… Bana bu bilgileri aktaran kaynağıma güveniyor ve söz konusu o yazıyı tekrar dikkatinize sunuyorum.
Gelelim şimdi yazının ana konusuna. Yani başlıktaki mevzuya…
Bildiğiniz gibi Muharrem İnce’nin İstanbul’a aday olmasıyla ilgili bazıları hâlâ bir olasılığın olduğuna inanılıyor. Ben ise inanmıyorum.
Çünkü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İnce ile arasına kalın bir duvar ördüğünü ve bırakın İstanbul’a aday yapmayı, memleketi Yalova’dan bile böyle bir şeyi düşünmediğine eminim. Dün bu konuda kaynaklarımı birkez daha yokladım.
Ve başından beridir Muharrem İnce’nin İstanbul’dan aday gösterilmeyeceğini iddia eden o kaynaklarımdan biri gözümden kaçan enteresan bir şeyi hatırlattı…
“Muharrem İnce kamuoyu önünde tam bir hafta önce randevu istedi genel başkandan. Dikkatini çekerim hâlâ o randevu gerçekleşmedi. Eğer Kemal Bey, İstanbul gibi dev bir metropole düşünüyor olsa idi İnce’yi, ona istediği randevuyu böyle cevapsız bırakır mıydı? ” dedi. Düşündüm hak verdim kaynağımın söylediklerine ancak Kılıçdaroğlu’nun bu tavrının çok da doğru olmadığını belirttim. Kızgın, kırgın veya öfkeli de olsa Muharrem İnce’ye böyle bir tavır yapması zannımca hoş değil.
Nihayetinde İnce’yi hâlâ destekleyen ve ona umutla bağlı olan partili bir kitle var ve İnce için değilse bile bu kitlenin hatırına biran evvel randevu vermeli. Sonuçta gerçekten de İnce’nin dediği gibi; “Bu seçim çok önemli…” Kritik ve de hassas…
Ee böylesi hassas bir seçime giderken bir genel başkanın yapması gereken hasmane tavırları devam ettirmek olmamalı. Aday gösterir, göstermez ayrı konu ama naçizane fikrim Kılıçdaroğlu’nun kişisel çekişmelerini filan bir kenara bırakıp, İnce ile bir araya gelmesi ve İnce’nin en azından seçimle ilgili söyleyeceklerini dinlemesidir.
Haksız mıyım?"
Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2018, 16:55