MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Candemir'in açıklamaları şu şekilde;
"15 Temmuz 2016′daki hain ve alçak kalkışmanın 5. senesindeyiz. Türk devletinin işgali, Türk milletinin esareti ve Türk demokrasisinin hançerlenmesine yönelik bu hain terör saldırısını unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız! Unutmamakla kalmayacak, bu hain saldırının türevleriyle karşılaşmamak için tedbirler alacak ve mücadele edeceğiz.
15 Temmuz gecesi demokrasiye pranga vurulmak istenmiş, millet iradesi Türk düşmanları tarafından kalleşçe bir saldırıya uğramış adeta Türk milleti kalbinden hançerlenmiştir. Hain terör örgütü mensupları devletin imkânlarıyla alınan ve yüce devletimizi korumak maksadıyla ellerine verilen silahları Türk milletine tutmuş, ölüm saçmıştır. Gözü dönmüş caniler kendi menfaatleri uğruna Türkiye Büyük Millet Meclisi, Özel Harekat Daire Başkanlığı gibi stratejik devlet kurumları başta olmak üzere birçok noktayı hedef almış hain kalkışmanın karşısında duran aziz milletimize devletimizin uçaklarından, helikopterlerinden bombalar yağdırmıştır. Fakat 15 Temmuz gecesi göstermiştir ki, hiçbir ihanet odağı, hiçbir güç, ayağa kalkan millî ruh, vatan-bayrak aşkı ve inanmışlık karşısında duramamış, Türk milletini yenememiştir! Türk milleti; var olma bilinci ve sorumluluğunu en şuurlu mânâda ifâ etmiştir. Bu millî bilinç Türk milletinin karakteri ve vicdanı ile vukû bulmuştur.
Tüm dünya görmüştür ki söz konusu vatan olduğunda, Türk Milleti için gerisi teferruat olmuştur. Hain darbe girişiminin bertaraf edilmesinde halkın sarsılmaz iradesi, inancı, cesaret ve fedakarlığı tarihi bir nitelik hüviyetindedir. Türk milleti FETÖ’ye karşı sağlam ve kararlı bir irade göstermiştir.
İslâmiyet'ten bîhaber sözde din adamları FETÖ yapılanmasıyla, milletimizin dinî hassasiyetini menfî yönde ve kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaktan ar etmemiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz." sözü bir kez daha Türk devletinin veçhini tâyin etmiştir.
Bu hain kalkışma aynı zamanda devlet adamlarımızın kararlılığı, devlete karşı sadakati sayesinde de millî ruh ve millî bilinç ile şahlanmış Türk Milleti’nin yazdığı yeni bir destan olarak tarihte yerini en onurlu haliyle almıştır.
15 Temmuz gecesi Genel Başkanımız sayın Dr. Devlet Bahçeli adanmışlık ve inanmışlık ruhu ile MHP Genel Merkezine gelerek tüm uyarılara ve tehditlere rağmen makamından yaptığı; “Bu bir kalkışmadır ve Milliyetçi Hareket Partisi bu kalkışmanın karşısındadır bizler Milliyetçi-Ülkücü irade olarak demokrasiye sahip çıkacağız.” açıklaması, sayın Cumhurbaşkanımızın tüm vatandaşlarımızı meydanlara inerek ülke iradesine sahip çıkma çağrısı ve milletvekillerimizin tüm tehlikelere ve yapılan bombalı saldırılara rağmen Gazi Meclisimizi terk etmeyip sahip çıkmaları vatandaşlarımıza da güç ve moral vermiş malum kalkışma girişimi bir gecede bastırılmış sorumluları şerefli Türk polisleri ve askerleri tarafından derdest edilmiştir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket 15 Temmuz’da olduğu gibi bugün de Devletinin yanındadır, yarın da Devletinin yanında olacaktır. Bu hakikat hiçbir zaman değişmeyecektir.
15 Temmuz gecesi Liderimiz sayın Dr. Devlet Bahçeli ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket darbeci terör örgütü karşısında sağlam ve sarsılmaz bir irade ile Türk milletinin umudu olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve aziz milletimizin bir daha böyle hain saldırılara maruz kalmamasını ümit ediyorum. Bunun için de ülkemize tehdit oluşturabilecek her türlü yapılanmanın karşısında olmalı ve bu minvâlde uyanık olmalıyız. Bizim ne gidecek başka yurdumuz, ne de gölgesinde toplanacağımız başka ay yıldızlı bayrağımız vardır. Bunu da Türk milletinin son ve sarsılmaz kalesi olan bu vatan toprağında birlik ve beraberlik içinde yapacağız. Birlikte muvaffak olacağız. Zira biz birken, birlikteyken Türk milletiyiz. Bu ülkenin omurgası olan Millî egemenliği de ilelebet payidâr kılacağız. Bizlere yüklenmiş olan bu onurlu misyonu en şerefli bir şekilde taşıyacağız. Ve bir gerçeğin farkına varmak gerekir ki, şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerimize yuvalanmış bu darbeci güruh, aziz ve kahraman Mehmetçiğimizi hiçbir zaman temsil edemeyecektir. Bu husus son derece önem teşkil etmektedir.
15 Temmuz hain kalkışmasında göğsünü bu vatan için siper eden Türk polisi ve Türk askerini ve çoğu sivil vatandaşımız olan aziz şehitlerimizi rahmetle, cesaret timsali gazilerimizi minnetle anıyorum. Bugünün ülkemiz adına milli birlik ve diriliş günü olmasını temenni ediyorum.
Sözlerimi Hüseyin Nihâl Atsız’ın Türklerin Türküsü şiiri ile sonlandırmak istiyorum.
Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa,
Türk’e boyun eğdirir yalnız töreyle yasa;
Yedi ordu birleşip karşımızda parlasa
Onu kanla söndürür parçalarız, yeneriz.
Delinse yer, çökse gök, yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!
Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin! -Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene!"