Din İşleri Yüksek Kurulunun Kovid-19 nedeniyle bayram namazıyla ilgili aldığı kararda, İslam'da farz olan oruç ve hac ibadetlerinin tamamlanmasıyla Ramazan ve Kurban Bayramlarının kabul edildiği ve her ikisi için de bayram namazlarının meşru kılındığı belirtildi.
Hazreti Muhammed'in ve ashabının uygulamasına göre, kendine özgü ilave tekbirleriyle birlikte ikişer rekat olan bayram namazlarının daima geniş alanlarda ve cemaatle kılındığı, ardından da bayram hutbesi irad edilerek bu hususta bir icma oluştuğu belirtilen açıklamada, fıkıh mezheplerince bayram namazının hükmü ve bu ibadetin tek başına kılınıp kılınmayacağı konusunda farklı görüşlerin ileri sürüldüğüne işaret edildi.
Kendilerine cuma namazı farz olan kimselere bayram namazı kılmanın, Hanefilere göre vacip, Şafiilere göre ise sünnet olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hanefi mezhebine göre bayram namazının sahih olması için hutbe dışında cuma namazında aranan şartların yerine gelmesi gerektiğinden, bayram namazının cemaatle kılınması şarttır. Herhangi bir sebepten dolayı bayram namazını cemaatle kılamayan kimsenin bunu kaza etmesi gerekmediği gibi bu kişinin tek başına bayram namazını kılması da gerekmez. Bayram namazını camide cemaatle kılamayanların, evlerinde iki veya dört rekat olarak duha/işrak (kuşluk) namazı niyetiyle nafile namaz kılmaları müstehaptır.
Şafii mezhebine göre de bayram namazının bir yerde ve topluca kılınması esastır. Bununla birlikte değişik sebeplerle cemaate katılamayanların münferit olarak kılması da caizdir. Buna göre cemaate katılmayan kişiler, kadınlar, çocuklar ve yolcular evlerinde münferiden bayram namazını kılabilirler. Bayram namazlarını sünnet olarak gören Şafiilere göre yalnız başına kılacak kimsenin hutbe okuması şart değildir."
"Bayram namazı vaktinin heyecanla, dualarla, zikirlerle beklenmesi uygun olacaktır"
Bayram namazlarının, oruç ve hac gibi uzun süreli ve yoğun ibadetlerin tamamlanmasının sevinç ve coşkusunu yaşamak üzere hep birlikte cemaatle kılınan ve Müslümanların vahdetini gösteren çok önemli ibadetler olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak salgın, bulaşıcı hastalık, karantina uygulamaları gibi sebeplerle bu namazın camilerde veya musallalarda cemaatle kılınması imkanının olmadığı zamanlarda, Müslümanların yukarıda açıklanan görüşler doğrultusunda ibadet hayatlarına yön vermeleri mümkündür. Nitekim bu yıl da maalesef milletçe büyük mücadele verdiğimiz Kovid-19 salgını sebebiyle camilerimizde bayram namazı kılınamayacaktır."
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Diyanet İşleri Başkanlığı Ramazan Bayramı'nın ilk gününde her ilin kendi bayram namazı saatinde minarelerden bayram günlerinin şiarından olan tekbirler getirmek suretiyle bayram coşkusunun yaşanmasına ve herkesin bulunduğu yerde bu sevince katılmasına yönelik bir uygulama yapacaktır. Halkımızın da tıpkı önceki bayramlarda olduğu gibi gerekli temizliğini ve diğer hazırlıklarını yapması, giyim kuşamına özen göstermesi ve güneşin yükseldiği o bayram namazı vaktini heyecanla, dualarla, zikirlerle beklemesi uygun olacaktır. Böylece bayram namazını cemaatle kılamamanın hüznünü, bayram namazı vaktine sağ salim ulaşmış olmanın sevinci ve şükrü ile Allah'ın huzuruna durarak giderebilecektir. Minarelerden okunan tekbirlere eşlik ederek o günün bayram günü olduğunu ailesiyle birlikte idrak edecektir. Yukarıda açıklandığı gibi dileyen kardeşlerimiz bayram namazı niyetiyle, dileyenler de duha/işrak (kuşluk) namazı niyetiyle namaz kılabileceklerdir."