Mustafa Komar mesajında şu sözlere yer verdi;
"Ebediyete irtihalinin 23. yıldönümünde merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i dualarımızla, özlemlerimizle rahmet, minnet, Fatihalarla yad ediyoruz.
80 yıllık hayatını Türklük şuur ve gururuna vakfeden, İslam ahlak ve faziletine adayan merhum Başbuğ Alparslan Türkeş Bey, yaşadığı döneme damgasını vuran mümtaz bir dava adamı, inanmış ülkü ve ilke insanıydı. Bu vasıflarıyla milli gönüllere girmiş, büyük bir sevgi kazanmıştır.
Ömrünü milletine adamış, hayatı bu uğurda çile ve mücadelelerle geçmiştir. O, ihanete karşı imanın, yıkıma karşı dik duruşun, tuzaklara karşı milli şuurun, teslimiyete karşı milliyetçi onurun sembolleşen ismi olmuştur. Türklük hasımları karşısında çelikten bir irade ortaya koymuştur. Fikri olgunluğu, ileri görüşlülüğü, sabrı ve sağduyusu sayesinde bugünümüze ışık tutmuştur. Hayatının her döneminde aziz milletimize eşsiz bağlılık ve sadakat beslemiştir. Türkiye’nin meseleleri karşısında düşünüp dile getirdiği akılcı, kalıcı, milli ve isabetli çözüm önerileri hala geçerliliğini korumaktadır.
O, Türk’ün nefes aldığı her yerde milli heyecan, kalbi Türk dünyası için çarpanların yol başçısı, Türk-İslam ülküsünün yılmaz savunucusu olarak fikir ve hareketimize istikamet vermiştir.
1944 yılından 1997 yılına kadar uzanan meşakkatli yolculuğu bunun ispat ve ilanı, bizim ise vefa duymaktan imtina etmeyeceğimiz şerefli mazimizdir. Emaneti emin ellerde yükseltmeye olan andımız son nefesimize kadar bakidir. Yarım asra ulaşan kutlu davamızı devletimizin ve milletimizin bekasına adadık. İhanetlere direndik, oyunları bozduk. Ümitsizlikleri yendik, karamsarlıkları aştık.
Milliyetçi Hareket Partisi dün olduğu gibi bugün de ilkelerinden kopmadı, Ülkücü gençlik ülkülerinden ayrılamadı. Devletimizin ve aziz milletimizin bekasının teminatı olduğumuzu her fırsatta gösterdik, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz.
Merhum Başbuğumuz hiçbir zaman kolay bir başarı vaat etmemiş, menfaat tekliflerine, tehditlere boyun eğmemişti. Biz de aynısını yapıp önümüze bakacağız, mücadelemizi yüksek bir şuurla sürdüreceğiz. Bölünmeye, bölücülüğe, bozgunculuğa ne pahasına olursa olsun karşı çıkacağız. Milliyetçilik diyecek, bin yıllık kardeşliğimizi hem yaşayıp hem de yaşatacağız. Ülkücülük diyecek, Türk milletine mensubiyet bilinciyle istiklal ve istikbal haklarımızı imanla, fedakarlıkla savunacağız.
Türk milletinin bekasını korumak için bir ve beraber olmak zorundayız, fitneye-fesada karşı uyanık kalmak durumundayız, ülkemizin huzur ve güvenliği için tek yürek olmaktan başka çarenin kalmadığını idrak etmeliyiz.
Allah’a çok şükür; millet, vatan ve bayrak sevdasına adanmış ve inanmış kutlu nesil dimdik ayaktadır, tüm milli ve manevi emanetleri bağrına basmaktadır.
MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli beyin liderliğinde, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in emanetlerine sahip çıkacak, 9 Işık rehberliğinde kızıl elma’ya yolculuğumuz sürecektir.
Bu vesile ile kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey'i ve aziz şehitlerimizi saygı, sevgi ve rahmetle yâd ediyorum."
Güncelleme Tarihi: 03 Nisan 2020, 22:05