Taşpınar, Konya Ticaret Borsası (KTB) Konferans Salonu'nda düzenlenen UHK 8. Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, artan nüfus karşısında hububatın stratejik öneme sahip olduğunu, Türkiye'nin, ürüne katma değer katarak ihracattan çok daha fazla gelir elde edebileceğini belirtti.
Taşpınar, şöyle devam etti:
"Ürettiğimiz tarımsal ürünlere azami katma değeri sağlama yollarını aramalıyız. Planlarımızı ve hedeflerimizi tarımda dünyada ilk 5'e girmek üzerine kurgulamalıyız. Hububatta en önemli sorun, stratejik ürün olan buğday ekim alanlarının daralmasıdır. 15 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanı 7,5 milyon hektara düştü. Bu konuda acilen yeni politikalar üretilmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Tohumluk miktarını da dikkate aldığımızda her yıl en az 18-20 milyon ton buğday üretmek zorundayız. 8 yıldır 5 kuruş olan buğday desteğinin geçtiğimiz günlerde 10 kuruşa yükseltilmesi de önemlidir. Fakat bu, bölgesel olarak yağış ve maliyetlere bakılarak yeniden ele alınmalı ve kilogramda 25-35 kuruş seviyelerine yükseltilmelidir." diye konuştu.
Taşpınar, kontrollü tarıma geçilmesi gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarımın iklim şartlarına bağımlılığının azaltılması gerekir. Nadasa bırakılan alanların suyla buluşturulması halinde yıllık tarımsal hasılamız 20 milyar lira artış gösterecektir. Sürdürülebilir bir tarım ve verimlilik için belli ilkeler çerçevesinde havzalar arasında su transferinin yapılması gerekir. Ayrıca sulama sistemlerinin modernizasyonu yapılmalıdır. Hükümetimizin, boş arazilerin kiralanması yönündeki almış olduğu karar gereği, bu arazilerin üretime kazandırılmasını da tarım sektörü açısından son derece önemsiyor ve destekliyoruz."
- "Kaliteli ürün yetiştiren çiftçimiz daha çok kazanmaktadır"
Hububatta kalitenin önemli olduğunu hatırlatan Taşpınar, "Üretim aşamasında tarlasıyla ilgilenen, sertifikalı tohum kullanan, yeterli gübreleme yapan ve kaliteli ürün yetiştiren çiftçimiz daha çok kazanmaktadır. Tarım arazilerinin yüzde 75'ini kaplayan hububat ürünleri, ülkemizin bitkisel ve hayvansal üretiminin omurgasını oluşturmaktadır. Bu ürün grubu ile ilgili üretimden, ticaretine ve sanayisine kadar tüm aşamalarda ortaya çıkan sorunların çözümü, ülke tarımında sorunların birçoğunun çözülmesi anlamına gelmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı da UHK'nın rapor ve görüşlerinden her zaman istifade ettiklerini belirtti.
Konseylerin son dönemde daha aktif çalışması gerektiğine işaret eden Sığırcı, "Ulusal Hububat Konseyi’nin hububat üretimi ve ticareti üzerine çok önemli katkıları var. Bakanlık olarak tarım paydaşlarıyla hep iletişim halinde olmaya gayret ediyoruz. Tarımın her kesimi ile görüşüyor, fikirlerini alıyoruz. Amacımız Türk tarımını daha ileri seviyeye getirmek, üretim kadar global ticaretten de aldığımız payı artırmaktır." diye konuştu.
KTB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik ise UHK'nin üretimden tüketime tüm tarım paydaşlarını bir araya getiren önemli bir oluşum olduğunu ifade etti.
- "Buğday devlet tarafından desteklenmeli"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Ömer Zeydan da gübre ve ilaçta yaşanan artıştan dolayı çiftçinin buğday üretiminden vazgeçtiğine değinerek, "Stratejik ürün olan buğday devlet tarafından desteklenmeli. Bu noktada hükümetimizin attığı adımlar oldukça önemli. Ancak diğer taraftan kaliteli buğday ithal etmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla buğday üretimindeki verimliliğe ve kaliteye çok dikkatli ve istekli bir şekilde yönelmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Kurula, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Bayram Sade, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı Ahmet Yılmaz katıldı.