New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), yaptıkları haberler nedeniyle öldürülen basın mensuplarının sayısının 2018 yılında bir önceki seneye kıyasla yaklaşık iki katına çıktığını bildirdi.

CPJ’in açıkladığı verilere göre, 1 Ocak ile 14 Aralık tarihleri arasında, dünya genelinde en az 53 gazeteci öldürüldü. COJ, bu gazetecilerin en az 34’ünün özellikle hedef alındığını belirtti.

CPJ verileri, dünyada 2017 yılında 47 gazetecinin öldürüldüğünü ortaya koymuştu. Söz konusu basın mensuplarının 18’inin misilleme amacıyla öldürüldüğü bildirilmişti. Böylece, özellikle hedef alınarak öldürülen gazeteci sayısı 18’den 34’e çıkarak 2018’de hemen hemen iki katına yükselmiş oldu.

CPJ’in yayımladığı rapora göre, görev başında öldürülen gazetecilerin sayısı toplamda yükselirken Suriye gibi çatışma bölgelerinde hayatını kaybeden medya mensubu sayısında düşüş gözlendi.

Komite, silahlı çatışma sonucu veya çapraz ateşte kalarak ölen gazeteci sayısının, 2011’den beri en düşük seviyeye gerilediğini ve 11’e indiğini belirtti. CPJ, “Bu sonuçta; gazetecilerin habere erişim olanaklarının azalması veya risklerin göze alınamayacak kadar büyümesi sonucunda gelen otosansürün, sürgünün veya mesleği bırakma kararlarının etkisi var” diye ekledi.

KAŞIKÇI CİNAYETİ

CPJ raporunda, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğü cinayete de değinildi. CPJ, bunun “pişkince” işlenmiş bir cinayet olduğunu ifade etti.

CPJ, “gazetecilerin hakları ve güvenliği konusunda uluslarası liderlik eksikliğinin” de sorunun başka bir parçası olduğunu belirtti.

“Kaşıkçı vakası konusunda en fazla sesini çıkaran devlet başkanı, bağımsız medyayı etkin şekilde kapatan bir hükümetin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan” ifadesi kullanılan raporda, üç yıldır üst üste dünyanın en çok gazeteci hapseden hükümetinin de Türk hükümeti olduğu hatırlatıldı. Raporda, “Dünya çapında basın özgürlüğünün geleneksel bir savunucusu olan Beyaz Saray, Kaşıkçı cinayetinin sorumlusu konusunda lafı dolandırdı” diye eklendi.